Başarılı kalp cerrahı Cha Young Min için işler alabildiğine tıkırında giderken, bir gün her şey alt üst olur. Çalıştığı hastanenin sahibinin tıp okuyan, şımarık ve beceriksiz torunu Ko Seung Tak, asistan olarak işe başlar ve Cha Young Min'in yıllar önce onu terk edip giden eski sevgilisi de Amerika'dan geri döner. Tüm bunların üstüne çok zor bir ameliyatla, çok büyük bir şirketin başkanını da ölümden döndürdüğü gece arabasıyla bir kaza yapar. Bedeni, kendi çalıştığı hastaneye koma halinde getirildiğinde Cha Young Min de koma hayaleti olarak, neredeyse evi gibi olan hastanede yepyeni bir maceraya başlar.
"Ghost Doctor" Güney Kore'nin tvN kanalında 3 Ocak-22 Şubat tarihleri arasında yaklaşık 70'er dakikalık 16 bölüm halinde yayınlanan bir dizi. Bu yılın izlediğim ilk dizisi. Aynı zamanda izlediğim ilk Rain dizisi. Yayınlanmasını merakla bekliyordum, medikal dramaları severim, ama en çok Rain'i (bu dizide başroldeki Cha Young Min'i canlandırıyor) bir dizide izlemek istediğim ve Kim Bum'ı da (bu dizide yine bir diğer başrol olan Ko Seung Tak'ı canlandırıyor) daha önce "Law School"da severek izlediğim için. Haftalık olarak, çok büyük keyif alarak izledim diziyi. Beklentim eğlenmekti, keyifli vakit geçirmekti. Dediğim gibi bu beklentimi karşıladığı gibi hiç beklemediğim şekilde hüngür şakır ağlattı, hayat üstüne bol bol düşündürdü, ağız dolusu kahkahalar attırdı, sevimli sevimli gülümsetti. Ortada çok büyük bir aksiyon yoktu, çok büyük bir gizem yoktu, kocaman bir aşk hikayesi veya kavuşamamaktan içimizi kurutan aşıklar falan da yoktu. Temelde bir adamın karanlık taraftan aydınlık tarafa geri dönüşünün, en başta aydınlıktan karanlığa nasıl geçtiğinin, genç bir adamın hayattaki yolunu bulmasının hikayesiyle iç içe geçmiş bir şekilde anlatan bir hikayeydi. Bu ana hikayenin orasından burasından dokunup, bu hikayeyi besleyen daha da hüzünlü ve düşündürücü yan hikayeleri ise hem ağlattı hem de gülümsetti çoğu kere.
Ah be Tess ahjussi |
İnsanın pişmanlıklarını, şanslarını, kıymetini bilmesini gerekenleri, hayatta önemli olan şeylerin neler olduğunu, görünenin ardında pek çok şey olabileceğini anlatmaya çalıştı. "Herkesin kalbinde sakladığı bir hikayesi vardır." diyerek bilge hayalet Tess amca bizi bir yandan hastanede dolaşan diğer tüm hayaletlere ve yaşayanlara baktırırken bir yandan da kendi içimize döndürdü. Hikayenin yazılışı ve anlatılışı o kadar iyiydi ki temelde komedi olarak yayınlanan bir dizide bu kadar ağlamayı beklemiyordum. Şirket başkanının son sahnelerini öyle güzel düzenlemişlerdi ki o akşam izlerken bölümü ve izledikten sonra kendime gelemedim ağlamaktan. Müziğin kullanımı, görüntülerin gözlerimin önünden geçişi, oyuncuların bir aradaki o halleri...Sanırım uzun yıllar izlediğim en iyi sekanslardan biri olarak hatırlayacağım.
İçimi dışıma çıkarttınız ağlamaktan, alacağınız olsun |
Başrollerimizi canlandıran Rain ve Kim Bum |
En solda botokslu Son Na Eun, en sağda ifadesiz Uee |
"Ghost Doctor" öyle kocaman, şatafatlı bir hikaye anlatmıyor yani. Ama minik minik içe içe geçmiş kah hüzünlü kah gülümseten hikayelerinin bir araya getirdiği eğlenceli ve her bölümde heyecanı dimdik tutan keyifli bir hikaye seriyor gözlerimizin önüne.