17 Aralık 2025 Çarşamba

Love Scout {나의 완벽한 비서} (2025)

 


Kang Ji Hyun kendi kurduğu şirketin CEO'su olan bir kadın. Bir "headhunting" şirketi bu, Türkçe'de ne deniyor hiç bilmiyorum. Zaten bu konsept de çok tuhafıma gitti, birazdan daha da bahsederim. Kang Ji Hyun'a dönelim. Aşırı işkolik, adeta bir general gibi şirketini yönetiyor ve çalışıyor. Çok da başarılı yaptığı işte, zaten işinden başka bir şey de düşünmüyor, hayatı tamamen çalış eve gelip kanepeye at kendini uyu şeklinde. Tabi onun bu temposuna ve huysuz tabiatına hiçbir sekreter dayanamıyor. Kang Ji Hyun'un sağ kolu ve şirketi birlikte kurduğu kankası Seo Mi Ae, habire birilerini buluyor ama hepsi birkaç güne kalmadan kaçıyor.

Bu arada bir de Yoo Eun Ho, büyük bir şirketin İK'sında çalışmaya yeni geri dönmüş bir adam. Küçük kızına bakabilmek için bir süre ücretsiz izin gibi bir şey almış. Ama işe döndüğünde özellikle amiri onu acayip zorbalıyor (mobbing mi deniyor artık ismine). Yoo Eun Ho da işiniz çok iyi yapan bir adam ama işte iş yerindeki bu sorunlar sonunda işten ayrılmak zorunda kalıyor. Bizim buzlar kraliçesi Kang Ji Hyun'un kankası da bu Yoon Eun Ho'yu sekreter olarak işe alıyor. İşten başka bir şey düşünmeyen, insanların suratına bakmayan Kang Ji Hyun ile sekreteri olarak bu pek insancıl, pek yardımsever, pek düzgün adam birbirlerinin ve etraflarındakilerin hayatlarını değiştirmeye başlıyorlar.

Love Scout, orijinal adıyla 나의 완벽한 비서 (mükemmel sekreterim olarak çevriliyor), SBS kanalında 3 Ocak - 14 Şubat arasında birer saatlik 12 bölüm olarak yayınlandı. 2025 yılına bu diziyle başladım anlayacağınız üzere. Her yılın başında insana üşüşen heves ve umut perileriyle dolmuş halde, yeni yılın ilk günlerinde haydi bakalım bu mu yayınlandı, hemen bakıyorum diyerek. Tabi kesin izlemeye devam etmeyeceğime emin bir halde. Konusunu okuyup, hımm ilginç bir yaklaşım ama posteri bile sıkıcı görünüyor demiştim içimden. Dahası ilk görüntülerdeki o filtre de hani böyle mıy mıy, bunaltıcı yaz günlerinin filtresi vardır ya hah işte tam onun gibi görünüyordu. Zaten Han Jimin de çok sevmek isteyip, kesinlikle hiçbir dizisini izleyemedim bir oyuncuydu. Dramaworld{드라마월드}(2016), Rooftop Prince{옥탑방 왕세자}(2012), Our Blues{우리들의 블루스}(2022) ve Behind Your Touch{힙하게}(2023) dizilerini ya birkaç bölüm ya da bir on beş dakika izleyip kapatmıştım. Yani şimdiye kadar çok tutulan, çok sevilen diziler de olsalar benim dayanabileceğim şeyler olmayınca suçu Han Jimin'in laneti diyerek ona atmaya başlamıştım ki Love Scout nasıl olduysa beni sarıp sarmaladı. O sakin anlatışı, yalın ifadeleri, klişe olabilecek ama yine de o sadeliğinden dolayı klişe olmaktan çıkan halleriyle durgun ama tertemiz bir su gibiydi hikayesi. Alışageldik cinsiyet rollerini de değiştirmiş gibi olması hikayeye ilginçlik ekliyordu. Bu konuda da gerçi artık hep böyle demekten sıkılma noktasındayım. Ama durum bu. Yani artık o bir 5-6 yıl önceki halinde değil hikayelerimiz, güçlü kadın karakterleri hemen hemen her dizide filmde görüyoruz. Alıştığımız durumun, normalleşmiş olanın bu olması gerek ama insanın bilinçaltına kazınmış onca yıllık kodları değiştirmek zor oluyor sanırım. Bu yüzden yine de her gördüğümüzde aaaa bakın rollerin değiştiği bir hikayeeee deyiveriyoruz. Oysa bu roller değişeli çok oldu. Ama napalım, bir noktaya kadar her hikayede soğuk adam-sevimli kadın şeklinde dinamiklerle ömrümüzü geçirdik. Son beş yılda tam tersini izliyor olsak da kolay kolay kazınmış şeyler gitmiyor.


Benim için Han Jimin lanetini kırmanın dışında dizi, başka sevdiğim bir oyuncuyu daha izleyebilme fırsatı sundu. İlk defa Today's Webtoon'da {오늘의 웹툰} (2022) tanışıp, oyunculuğuna hayran kaldığım, sonra da Moving gibi en sevdiklerimden biri olan bir dizide harika bir iş başaran Kim Do Hoon'un büyüdüğüne şahit olduğum dizi oldu bu. Ben onu hala Moving'deki (şurada anlatmıştım) lise öğrencisi olarak kabul edip, görürken o ardı ardına değişik rollerde oynadı ve sonunda iki ayrı dizide - biri de işte bu Love Scout - aşk dörtgeninin bir köşesi olduğunu görünce sanki çocukmuş da elimde büyümüş, koca adam olmuş gibi hissettim. Moving'i o kadar içselleştirmişim, o hikayeyi o kadar benimsemişsem demek ki. Moving'deki lise öğrencisi halinden hemen sonra buradaki bu yaralarını enerjisi ve dalga geçmeleriyle örtmeye çalışan chaebol halleri hem çok değişik geldi, hem de alışamadım bir önce. Çok çok tatlı ama bir o kadar da incelikli düşünülmüş bir karakterdi.

Diğer başrol Lee Jun Hyuk'u ise ilk defa izlemiş oldum. Bu seneki kdrama erkekleri arasındaki en "green flag" olarak herkesin gönlüne taht kurdu buradaki mükemmel sekreter haliyle ama ben sanırım hala büyüyemedim (tabiki büyüyemedim, etrafınıza baksanıza neredeyiz :p ). Bu karakter bana tamamen aile babası, güvenilir amca hissi ve görüntüsü verdiği için hiçbir çekiciliği ya da ilginçliği yok benim için. Dahası hala sadece bad boy karizmasına düştüğümü fark ettim. Böyle green flag'ler hiç ilgimi çekmiyormuş. Büyümemişim, yapacak bir şey yok.


Temelde bir ofis draması gibi görünse de bu arada dizi, işleri daha çok dışarı çıkıp firmalar için işe alınacak insanları bulmak gibi olduğundan hikaye daha çok tek tek insan hikayelerine odaklanıyor. Her bölümde yeni bir firmanın bir pozisyonu için birilerini arıyor ve o hikayeyi izliyormuşuz gibi oluyor. Bu yaklaşımı ve anlatımı sevdiğim için aslında sanırım diziye keyifle devam edebildim. Bir de Lee Jun Hyuk ile Han Jimin arasındaki paslaşmalar sahneleri alıp götürünce her şey su gibi aktı. Ama ben sanırım en çok buz CEO'muzun kankası Seo Mi Ae karakterini izlemeyi sevdim. Bir de aşk dörtgenimizin diğer köşesini oluşturan çocuk kitapları yazarını canlandıran Kim Yoon Hye'yi 3 sene önce Sh**ting Stars'da çok değişik bir tipte ve karakterde izlediğimi fark ettim. Buradaki bu sevimli, bıcır bıcır yazar hali çok bir ekran süresine sahip olmasa da eğlenceliydi.


Bu yaptıkları iş bana tuhaf geliyor demiştim ya, hah işte onu anlatayım. Bu headhunting işi, diziden gördüğüm kadarıyla ki sanırım ilk defa bu kadar somut bir şekilde görüyorum bu işi, bir şirket işe alacak birini arıyorken ilan açmıyor da mesela bu headhunting firmalarının onlara bulduğu kişiyi işe almalarından oluşuyor. Yani şey gibi, ben mandalina yetiştiriyorum ama kamyonum yok, o yüzden bir aracı gelip benden satın alıyor, kamyonuna yükleyip, pazara götürüp satıyor. Ama buradaki durumda mandalina çiftçisi yerine büyük şirketleri koyarsak, bu şirketlerin kamyonları da var yani. Neden kendileri gidip satmıyor pazarda değil mi? Bir ilan açıp, gelen cvler arasından eleme yapıp, sonra da birini çağırırsın işte. Ama dizide de gördüğümüz üzere genelde çok yüksek pozisyonlar için veya kilit pozisyonlar için birilerini arıyor olduklarından her şirket en iyisini arıyor ve haliyle bu en iyileri evde bilgisayar başında iş arayan insanlar olmuyor. Başka şirketlerde çalışan insanları transfer etmek de söz konusu oluyor mesela. O durumda da işte bizim bu headhunter'lar sanırım oturup, kalabalık bir İK ekibinin yapacağı işi yapıp, birini bulup, dahası onu bir de ikna ediyorlar. Ne bileyim, bana yine de bir tuhaf geliyor be.


Neyse, bu dizi benim için 2025'in başlangıcını ve çok kötü şeyler olmadan hemen önceki umutlu, sakin halimi simgeliyor. Her zaman izlediğim baloncuklu ergen romcomların arasında da değişik, ayakları yere basan, biraz daha olgun, biraz daha iyileştirici bir hikaye olarak izlediğim için sevindiğim bir tecrübeyi temsil ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Love Scout {나의 완벽한 비서} (2025)

  Kang Ji Hyun kendi kurduğu şirketin CEO'su olan bir kadın. Bir "headhunting" şirketi bu, Türkçe'de ne deniyor hiç bilmiy...