2 Mart 2023 Perşembe

Teen Wolf : The Movie (2023) - Lise tayfası buluştuk, ahh ama çok özlemişiz

 


Lise bitmiş, Beacon Hills sakinlerinin her biri hayatlarına devam ediyor. Scott, Los Angeles'ta bir hayvan barınağı işletiyor mesela. Veteriner amca Deaton da yine oraya taşınmış, barınağın yanında veterinerlik yapıyor. Lydia tabiki büyük şehirde bir bilimsel-teknolojik şirkette çalışıyor, kariyer insanı olmuş. Derek, Beacon Hills'te polislere danışmanlık yapıyor (Derek için özel iş icat etmişler:D ). Şerif Stilinski bildiğimiz gibi, of aman yaşlandım kemiklerim yeter be ya diye diye yine de olayları çözüyor, kötülere direniyor. Malia'nın ne yaptığı belli değil, ortalıklarla çakallık, bir de Deputy Parrish'le işi pişirme. en gereksiz kurt avcısı baba Argent'ın da gereksizlikleri devam ediyor. Zaten lise arkadaşları buluşması, pardon filmimizin konusu da oradan çıkıyor. Baba Argent, yıllar önce (3.sezonda), yaklaşık 15 yıl önce ölen kızı Allison'ın sesini falan duyduğunu söyleyerek çıkageliyor. Tesadüf bu ya Scott da hayalini görüp duruyormuş. Aynı tesadüf Lydia'da da olmaz mı? O da yine manyak manyak translara girerek resimler çizmeye başlamış. Bu akıllılar toplaşıp, diyor ki ulan galiba Allison'ımız öte tarafa geçemedi (kendisinden sonraki 3 sezon boyunca Scott'ın habire bir başka kızdan öbür kıza atlamasını izlerken huzurla öte dünyaya geçmek istememiş olabilir doğru), bize ulaşmaya çalışıyor. Peki tamam geçemedi, haydi o zaman onu huzura kavuşturmak için gereken neyse onu yapalım iki dua edelim falan demiyorlar. Hayır, biliyorsunuz ki Teen Wolf evreninde kafalar öyle çalışmıyor. Haydi o zaman Allison'ı geri getirelim diyorlar. Çünkü gözümüzün önünde bir şeyin kılıcı yeyip, Scott'un kollarında diziye veda eden, cenazeler düzenlediğimiz, üstüne her sezon başka bir dövüşebilen genç kız bulduğumuz Allison'ın nedense Araf'tan seslenmelerini ben yaşıyorum olarak algılıyorlar (çünkü 2014'te ay ben artık 30'uma geldim bir liseliyi oynamak istemiyorum oyunculukta yeni şeyler denemek istiyorum taammı diyerek kaçtığı diziden sonra ele avuca gelir bir iş yapamadığının farkına varmış, yeniden Teen Wolf'un ekmeğini yemek istemiş Crystal Reed). Bu akıllılar 15 yıldır ölü olan birini geri getirmenin formülü ellerinde, Beacon Hills'e doğru yola çıkarken dünyanın öte ucunda kapüşonlu ve her şeyden haberi varmış gibi görünen biri, Liam'ın ve Hikari isminde bir kızın çalıştığı bir bardan Nogitsune'nin hapsedildiği kavanozu çalıyor. Ahahah :D Hay allahım :D Bakın bu Nogitsune bir sezon boyunca hepsinin anasını ağlattı, koca bir sezonumuzu heba etti. Gene de tahtadan bir kavanoza koyup, bir de onu Japonya'daki bir barın orta yerinde diğer kavanozlarla birlikte süs diye saklıyorsun. Hayır koruma olarak da iki ergeni bırakmışsın başına. Tabiki birisi çıkıp gelip alır. Neyse bu kapüşonlunun amacı Nogitsune'yi serbest bırakıp, bizimkilerin başına salmak ve intikamını almakmış. Sonuçta bir bakmışız, hep beraber Beacon Hills'e geri dönmüşüz.



Teen Wolf ile ilgili hislerimi, 2011-2017 arasında yayınlanan bu görünüşte klasik bir amerikan gençlik dizisi hikayesinin benim için önemine dair düşüncelerimi "6 yıl 111 bölümün ardından Teen Wolf'a veda etmek" yazısında anlatmıştım. Ohh hem de ne anlatmışım, valla yazdıklarımı beğenmek huyum değil ama bu sefer çok beğendim. Yani tam olarak içimden geçenleri cümlelerle ifade edebilmişim. Ağlamaklı olmadan okuyamıyorum şu an o yazıyı. 2017'de Teen Wolf'a veda ederken hiç aklımın ucuna gelmemişti bir gün, onlar kazık kadar olmuşken (ben hala hobbit kadar kalmışken) ve dünya artık çok farklı bir yere dönüşmüşken yine hepimiz bir araya geleceğiz ve bir filmle de olsa Beacon Hills'e geri döneceğiz. Bu yüzden filmin yapılacağı haberini gördüğümde karmaşık duygular içindeydim. O kadar üzülerek vedamı etmişim, siz gelin bir daha umutlandırın. Büyük olasılıkla yapımcılar da aynı umutlarla girişti bu işe. Yahu biz acayip izlenen, tutan bir iş yapıyorduk, belki gene bundan tutan bir şeyler başlatabilir miyiz ki diyerek bir film yapalım, gerisine bakalım demiş olmalılar.


Film anlamında, bunun bir film olması anlamında bir şeyler söyleyebileceğimi zannetmiyorum. Objektif bakamıyor olabilirim çünkü. Bana gayet böyle baştan sona oturmuşum, uzuuun bir Teen Wolf bölümü izlemişim gibi geldi. Düzenlemede, akışta, ilerleyişinde başka izlediğim pek çok örneğin aksine hiçbir takılma, sorun yoktu. Gayet de dizi nasıl akıyorsa, film öyle akıyor. Ha pek mantıklı şeyler olduğundan değil. Zaten Teen Wolf'da bu konuya takılmıyorduk hatırlıyorsanız. Film daha çok böyle bir lise buluşması tadında, bir bahaneyle tek tek eski dostlarla buluşuyormuşuz gibi. Önce Scott ve Deaton ile baba Argent bir araya geliyor, ardından Lydia'yı alıyoruz. Sonra Malia ve Hellhound'umuz Deputy Parrish geliyor, Şerif Stilinski'ye kavuşuyoruz, son sezondaki kanka Mason da Deputy olmuş o geliyor. Derek'i yasal bir işte, polislerle görünce, bir de oğluna babalık ederken görünce gözlerimiz yaşlanıyor. Derek'in gereksiz oğlu Eli ile tanışıyoruz ki olası bir spin-off için ona bel bağlamaya çalışıyorlar gibi görünüyor. Scott'ın hemşire annesi doktor olmuş, yine dünya yanarken bir kalbur samanına bir şey olmadan dolanıyor. İncelikli kötümüz Peter yine en mühim anda burdayım diyor. Saçmasapan havasıyla Jackson mutfakta beliriyor. Her zamanki gibi yine onca dünyayı kurtarıyoruzun arasında Koç Finstock'la uğraşıyoruz mesela. Yani resmen bir herkesle buluşup, kucaklaşma bu. Her bir karakter sadece olaylara dahil olmak için, bizimle hasret gidermek için ortaya çıkıyor.

Açıkçası ben büyük bir hevesle, çok sevdiğim dostlarımla buluştuğum için yüzümde bir tebessümle izledim filmi. Tam olarak eskiden izlediğimde hissettiğim şeyleri hissetmedim doğru, çünkü ben de aynı ben değilim artık, Teen Wolf da. Ama güzel bir kavuşma hissiyle izledim, tatlı bir eğlence havasıyla mutlu oldum. Bundan sonra bir Teen Wolf dizisi daha yapmaya çalışırlarsa izlemem, doğruya doğru. Geçenlerde demiştim ya bir başka çocuk kitabından uyarlama kurt dizisi başladı, ilk bölüm bile dayanamadım diye. Ama böyle eski dostlarımla, arada böyle saçma da olsa hikayelerle tv filmi getirirlerse mutlu mesut izlerim.

 

  Bu arada herşeyimiz Stiles'ımız, FBI'da çalışıyormuş. Filmde tabiki yoktu. Te allahım ya. Bu ne inattır be Dylan O'Brien, ne inattır. Hayır bir de Stiles ile Lydia'nın ayrılma sebebini Lydia'nın gördüğü rüyaya bağlamaları...6 yıl boyunca bu ikisi arasındaki bağı ilmek ilmek inşa edip, sonra bu şekilde yıkmak da yani, peh Jeff Davis.

2 yorum:

  1. Sayın hikayeci, nedendir bilmiyorum, bu yazını okurken birden gözümün önüne kintsugi yapan ablalar geldi. Aldı beni bir gülme, dur durabilirsen. Şimdi siz diyebilirsin ne alaka ? Vallahi bende bilmiyorum ne alaka. :D

    YanıtlaSil

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...