30 Nisan 2011 Cumartesi

SCREAM 4 (2011)

Scream serisinin 3 filmini de oturup baştan sona izlemişliğim yok. Çocukluğumdan beri ara ara tvde yayınlanır,birkaç sahne görür, değiştiririm. Olaylardan bir miktar haberim vardı yani.
Gene de bu 4.filme gitmem tamamen tesadüfler zinciri sonucunda oluşan boşluktan ötürü oldu.Fena da olmadı esasında.Bir süredir hem böyle kanlı,bıçaklı,yerinde bir miktar hoplatıcı,şaşırtıcı,ters köşeye yatırıcı ve bir o kadar da kendiyle dalga geçen ama bunu hem kendi zekasını hem de izleyicinin zekasını hafife almadan yapan bir "teen horror" izlememiştim.1996'da gelen ilk filmin efsane olmasıyla 1997'de ve 2000'de ikinci ve üçüncü filmler yönetmen Wes Craven-yazar Kevin Williamson işbirliğinde işlemeye devam etmiş.Bu filmde de beraberliği ve dahası 3 başrolü bozmadan yeni bir nesle hoşbulduk demiş oldular.
Film daha ilk on dakikasında neyin gelmekte olduğunu gösteriyor aslında.Ürkütücüyüz,şaşırtıcıyız,komiğiz ve yine de zekiyiz mesajını temiz bir şekilde veriyor önce.Ardından da başlıyor hem eskilerin ne halde olduğunu göstermeye hem de yeni gelmekte olan jenerasyonla tanıştırmaya.Gençler artık ellerinden kameralı ve internetli telefonlarını düşürmüyor,tüm olan biteni canlı canlı internette paylaşıyor ve hepsi bir şekilde ünlü olmaya çalışıyorlar.Ama klişeler asla değişmiyor,"Scream"de her anında canlı bir sinema tarihi,bir eğitim semineri olmaya devam ediyor böylece.
Neve Campbell ne yaparsa yapsın hep Sydey olarak kalacak galiba.Courteney Cox ve David Arguette her zamanki gibi mükemmeller.Yeni nesil olarak birleştirilen Emma Roberts,Hayden Panettiere,Erik Knudsen ve Rory Culkin oldukça başarılılar.Gerçi Heroes'dan kalma bir gıcıklığım Panettiere'ye karşı hep öne geçecek ama Rory Culkin'in varlığı beni yumuşattı sanırım.Bu arada özlemiş olanlar için Adam Brody'nin ufak rolü su niyetine olmuş.Dawson's Creek laneti de hep işe yarayacak gibi,Kevin Williamson ne yapsa izleyebilirmişim demek ki.
"Scream 4" gayet eğlenceli,tadında,havasında bir Wes Craven işi.Toplaşıp,mümkünse kalabalık bir grupla güzelce izlenmeli.

1 yorum:

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...