28 Nisan 2011 Perşembe

Çılgın Gençlik

Bugün olamayan dersimin sonucunda kampüsten otobüse bindim her zamanki gibi.Hava ha yağmur yağdı ha yağacak serzenişlerinde,bunaltıcı.Orta kısımda bir yere oturdum,arkamda da iki tane pek üniversite muzdaripi delikanlı vardı.Dinlediğim kadarıyla bir mühendislik bölümüne yeni başlamış bu ikisinin muhabbetlerinden parçalar:
-Bizim orda o kadar pohpohladılar tabi bizi.Biz de inandık,tıptır mühendisliktir yazdık.Ne ... varsa mühendislikte?Bak işte ben yazacaktım sınıf öğretmenliği sen de matematik öğretmenliği,mis gibi okuyacaktık.En  müthiş bölümmüş,...yım en müthiş bölümüne.Kaldık işte en müthiş bölümde.
-Babam demişti daha başlamadan.Oğlum bak 4 yıl okul okuyacağına 2 yıl git polislik oku,polis okul,başla 2 milyar maaşla demişti.Biz de dinlemedik.Şimdi ne olacaksa?4 yıl da değil bir de hazırlık var 5 yıl.5 yıl mühendislik okuyacağız da ne olacak?Su yakmıyoruz ki para yakıyoruz para!Bizim durumumuz belli.Millet deyince biz de akıllı,başarılı zannettik kendimizi.
-Var ya sinir hastası oldum ben burda.Gerçekten bak buraya gelmeden önce sinir minir yoktu bende,hiç.Şimdi resmen sinir hastası oldum,bu bölüm sinir hastası etti beni.
-Bırakıp gideceğim.Ne halleri varsa görsünler,amele gibi çalıştırıyorlar bizi burda.Ben sınava hazırlanırken bile bu kadar ders çalışmadım ya.
-Kimse üniversite yazarken demedi.Aslında önce bir getirip gezdirip göstermeleri lazımmış.Bu okulu yazacağız ama nerededir,yolu izi nasıldır,nasıl gidilir gelinir?Al işte ...Üniversitesi,Türkiye'nin en iyi okullarından biri dediler,nasıl gidilir gelinir haberleri var mıydı?
Dinlediğim için özür dilerim gençler ama elimde değildi,hem çok açık ve nettiniz,hem de  o sinirle pek bir bağırıyordunuz.
Gene, durum bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...