9 Kasım 2012 Cuma
5 Kasım 2012 Pazartesi
If you built yourself a myth
Beach House eski fotoğrafların müziğini yapıyor. Çok özlediğiniz için değil, sadece geçtiği ve geri dönemeyeceğiniz için bir yumruk olup boğazınıza oturan geçmişin müziğini. Bir daha ne zaman görüşeceğinizi bilmediğiniz arkadaşınıza sıkıca sarıldığınız anın müziğini. Ve de onunla yeniden buluştuğunuzda çok uzaktan birbirinize doğru yürürken ne kadar sevindiğinizi belli etmemeye çalışmanızın.
[Çekme Kaset'te Beach House ile ilgili şu yazıdan (link) bir paragraf bu. Benim paylaşmak istediğimse tabiki Beach House değil-dinleyin, kesinlikle dinleyin, orası ayrı.]
4 Kasım 2012 Pazar
even freaks
Nobody chooses to be a freak. Most people don’t realize they’re a freak until it’s way to late to change it. No matter how much of a freak you end up being, chances are there’s still someone out there for you. Unless of course, they’ve already moved on. Because when it comes to love, even freaks can’t wait forever.
[Grey’s Anatomy'den]
3 Kasım 2012 Cumartesi
you are a writer
Dawson, do you even know how lucky you are? You're a writer, you get to live life twice, who else can do that?
[Joey Potter Dawson's Creek'in 6.sezonunun 24.bölümünde böyle de güzel bir cümle etmişti.]
şarkı söyleyen çöl
Hiç çöle gitmedim. Hiç durup da o uçsuz bucaksız kum denizinin ortasında, rüzgarı, güneşi, kumların şarkısını dinlemedim. National Geographic, bilgisayar ekranından da olsa bir miktar hissettiriyor bunu şimdi. Neden şarkı söylediklerine gelince, onunla ilgili makale de şurada.
Pek de güzel, ortaya karışık şeyler
Normalde gün içinde - yaklaşık 12 saat kadar - doğru düzgün internete erişim şansım olmasa da, işten çıktığım anda, serviste, yolda ve eve geldikten sonra gün içinde olan biten ne varsa bakınıyorum etrafa. Dünyadan, ben işte gereksizce saatlerimi harcarken olan her şeyden haberdar olmamım en iyi yolu internet çünkü. Okuduklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı herkesin ya da en azından benim gibi hoşuna gidecek olanların da görebilmesi, bilebilmesi için paylaşmak istiyorum. Böyle bir postu ilk defa yapacağım şimdi ama sanırım daha sonradan da birçok kez tekrarlayabilirim çünkü habire birşeyler görüp "bakın bakın siz de gördünüz mü, oo ne varmış böyle bir baksanıza" şeklinde dolanıp duruyorum. Şimdi sıralayacaklarım arada rastlayıp, biriktirdiklerim.
- Sinemada Bilim Kurgu Alt Türleri : Kayıp Rıhtım'da - bizim Potterhead'lerin kitaplardan bildiği - Kutlukhan Kutlu'nun "Sinema" dergisinde yayınlanan bir yazı dizisini Ozancan Demirışık toparlayıp koymuş. Şahane bir okumalık olmuş. Hatta ele kağıt kalem almalı, öyle oturmalı başına, sürüsüne bereket not alarak. (Kayıp Rıhtım demişken, yine böyle çok güzel yazı dizileri oluyor söylemeden geçmeyeyim. Örneğin geçende bir "Tolkien Ne Yaptı?" dosyasına başladılar, henüz ilk bölümü yayınlandı ama gerisi gelecek ve ben daha ilk bölümden bayıldım.)
- 57 Tips For Writers, From Writers : Daring To Live Fully isimli sitede Marelisa Fabrega'nın bir yazısı bu. 57 yazardan, yazarlar için tavsiyeler. Bir kere okuduktan sonra ara ara dönüp dönüp bakıyorum tavsiyeler için. Bir şeyler yazarken, yazmayı düşünürken hep aklıma geliyor her biri. Stephen King çok okuyun çok yazın diyor mesela, John Grisham'sa ne yazacaksanız yaşamalısınız, ne kadar çok yaşarsanız o kadar iyi yazarsınız diyor. O kadar güzel, o kadar yararlı bir yazı bu.
- Alejandro Guijarro'nun Blackboards sergisi : The Atlantic'in haberinden yönlenerek görmüş oldum (Oraya da sanırım İsmet Berkan'ın Seçmece blogundan ulaşmıştım.). Guijarro, dünyada ünlü birçok fakültenin daha da ünlü derslerinin yapıldığı sınıflardaki karatahtaları fotoğraflamış. Londra'da Wilmotte Galerisi'nde açılan serginin adı "Momentum". Sanırım ben hep o, okulu seven tiplerdendim. O yüzden çok içime dokundu bu fotoğraflar.
- Einstein'den Yaşam Üzerine Öneriler : EdebiyatHaber'de okuduğum bir yazı. Einstein böyle demiş, öyle diyorlar. İyi hoş da sevgili Albert, nasıl başaracağız biz bunları?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Previously on Neverland { 29.06 - 26.07}
Yaz gelince, üstümde güneş parlamaya başlayınca bana bir her şeyi yapabilirim hissi geliyor her sene. Çoğunlukla. Tabi bu his, gün içinde b...

-
Şimdi yaptığım salaklığı anlatacağım. Bir süredir bahsetmeyi düşünüyordum zaten. Konu benim gerizekalılığım ve alt geçitte mendil satan ufa...
-
20li yaşlarındaki Kim Sol Ah (esas kızımız kendisi) bir tasarım şirketinde çalışıyor, tüm gün oturup müşterilere, firmalara, şirketlere f...
-
Çoook eskiden, şimdinin Polinezya diye adlandırılan adalarından birinde, ada halkının şefinin sevimli mi sevimli kızı Moana, babasının t...