3 Kasım 2012 Cumartesi

Pek de güzel, ortaya karışık şeyler

Normalde gün içinde - yaklaşık 12 saat kadar - doğru düzgün internete erişim şansım olmasa da, işten çıktığım anda, serviste, yolda ve eve geldikten sonra gün içinde olan biten ne varsa bakınıyorum etrafa. Dünyadan, ben işte gereksizce saatlerimi harcarken olan her şeyden haberdar olmamım en iyi yolu internet çünkü. Okuduklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı herkesin ya da en azından benim gibi hoşuna gidecek olanların da görebilmesi, bilebilmesi için paylaşmak istiyorum. Böyle bir postu ilk defa yapacağım şimdi ama sanırım daha sonradan da birçok kez tekrarlayabilirim çünkü habire birşeyler görüp "bakın bakın siz de gördünüz mü, oo ne varmış böyle bir baksanıza" şeklinde dolanıp duruyorum. Şimdi sıralayacaklarım arada rastlayıp, biriktirdiklerim.
  • Sinemada Bilim Kurgu Alt Türleri : Kayıp Rıhtım'da - bizim Potterhead'lerin kitaplardan bildiği -  Kutlukhan Kutlu'nun "Sinema" dergisinde yayınlanan bir yazı dizisini Ozancan Demirışık toparlayıp koymuş. Şahane bir okumalık olmuş. Hatta ele kağıt kalem almalı, öyle oturmalı başına, sürüsüne bereket not alarak. (Kayıp Rıhtım demişken, yine böyle çok güzel yazı dizileri oluyor söylemeden geçmeyeyim. Örneğin geçende bir "Tolkien Ne Yaptı?" dosyasına başladılar, henüz ilk bölümü yayınlandı ama gerisi gelecek ve ben daha ilk bölümden bayıldım.)
  • 57 Tips For Writers, From Writers : Daring To Live Fully isimli sitede Marelisa Fabrega'nın bir yazısı bu. 57 yazardan, yazarlar için tavsiyeler. Bir kere okuduktan sonra ara ara dönüp dönüp bakıyorum tavsiyeler için. Bir şeyler yazarken, yazmayı düşünürken hep aklıma geliyor her biri. Stephen King çok okuyun çok yazın diyor mesela, John Grisham'sa ne yazacaksanız yaşamalısınız, ne kadar çok yaşarsanız o kadar iyi yazarsınız diyor. O kadar güzel, o kadar yararlı bir yazı bu.
  • Alejandro Guijarro'nun Blackboards sergisi : The Atlantic'in haberinden yönlenerek görmüş oldum (Oraya da sanırım İsmet Berkan'ın Seçmece blogundan ulaşmıştım.). Guijarro, dünyada ünlü birçok fakültenin daha da ünlü derslerinin yapıldığı sınıflardaki karatahtaları fotoğraflamış. Londra'da Wilmotte Galerisi'nde açılan serginin adı "Momentum". Sanırım ben hep o, okulu seven tiplerdendim. O yüzden çok içime dokundu bu fotoğraflar.
  • Einstein'den Yaşam Üzerine Öneriler : EdebiyatHaber'de okuduğum bir yazı. Einstein böyle demiş, öyle diyorlar. İyi hoş da sevgili Albert, nasıl başaracağız biz bunları?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

eylülde

 Neden hep imkansızı istiyor ki canım? Oysa çok kolay olabilirdi. Elimi uzatsam alabileceğim mesafede duran şeyler. Çok kolay olabilirdi. He...