Baek Su Jeong kızımız liseye gidiyor. Küçük erkek kardeşi ve elektrikçi babası ile yaşıyor ve annesinin küçükken kaybettiklerinden okulda falan onunla dalga geçenlere de haddini bildirecek kadar dik duruşlu. Annesinin yokluğunda ailesinin çınarı vazifesini üstlenmiş, kardeşinin derslerini de kontrol ediyor, babasının sağlığını da. Tüm bu sorumluluğun içinde kendini unutmuş halde yaşarken bir gün kardeşinin oynadığı bilgisayar oyununun başına geçiveriyor ve bir de bakıyor kendini kaptırmış oyuna. Bu online oyunda başka insanlarla tanışıyor, oyunda oluşturdukları ekiple oyun içinde başarıdan başarıya koşuyorlar. Ekipteki siyah ejderha isimli üye ile özellikle yakınlaşıyor Baek Su Jeong. Önce kavga eden ama ardından el ele verince oyunda çok başarılı olduklarını gören bu iki oyuncu, hayatlarının yalnızlığında birbirlerinden destek bulur hale geliyor bir online oyun içinde. Gel zaman git zaman oyundaki ekip, gerçek hayatta da buluşmaya karar veriyor. Bir kafede buluşuyorlar, bizim Baek Su Jeong kızımız, 20lerindeki Seo Ha Jin ablamız ile ekipteki diğer iki oyuncu Bean Bug ve TVXQ hayranı adam. Sonunda bizim ejderha gelince hepsi bir şaşırıyor, çünkü ekipteki en güçlü oyuncu bir ortaokul çocuğu çıkıyor. Bir de yetmezmiş gibi bu ortaokul çocuğu, lisedeki Baek Su Jeong'a aşkını ilan etmiyor mu? Su Jeong milletin ortasında reddediyor çocuğu. İkisi de hayatlarında büyük bir travma yaşamış halde bir daha oyuna ellerini sürmüyorlar. Aradan yıllar yıllar geçiyor. 16 yıl sonra Baek Su Jeong 30larında, çalıştığı şirketteki ekibin lideri olmayı beklerken başına gökten yeni bir takım lideri atanıyor. Şirketin sahibinin torunu olan bu genç adam yıllar önceki siyah ejderhanın ta kendisi çıkıyor ama ikisi de birbirlerini tanımadıklarından iş rekabeti içinde savaşmaya başlıyorlar.
My Dearest Nemesis, orijinal adıyla 그놈은 흑염룡 ki tam çevirisi "o siyah alev ejderhası" gibi bir şey oluyor, 17 Şubat ile 24 Mart arasında birer saatlik 12 bölüm halinde tvN kanalında yayınlandı. Hye Jin Yang (혜진양)'ın aynı isimli webtoon'undan uyarlama. Yayınlandığı dönemde haftalık olarak izlemiştim ama sonradan rastlasam kesinlikle bırakacağıma eminim. Çünkü büyük bir hevesle başladığım dizinin ortasına doğru çoktan sıkılmış durumdaydım. İlk başta ilginç bir konusu var gibi gelmişti. Bir oyunda tanışan iki yalnız genç, hayatta çok şanslı olmamasına rağmen kendini hiçbir şekilde ezdirmemiş ve işinde hiç lafını sakınmayan bir kadın, sert büyükannesi yüzünden büyümek zorunda kalan ama ailesinin yokluğunu oyunlar, müzikler ve hikayelerle doldurmaya çalışarak içinde hiç büyümeyen bir adam. Evet çok çok farklı bir hikaye değil ama böylesi ofis romanslarının başladığı noktadan değil de başka bir noktadan başladığı için biraz değişik. Yine de nedense çok bir yere gidemeyen ve tek boyutlu olmaktan çıkamayan bir hikayenin içinde izleyeni sıkmayı başarıyorlar.
Senaryonun gerçekten bir yere gidememesinin dışında oyunculardaki ve karakterlerdeki bir şeyler de eksik. Mesela başrolümüz Moon Ga Young'u ısrarla iyi sevimli doğru düzgün kız olarak dizilerde oynatmaya ısrar etmelerindeki sebebi anlayamıyorum. Çünkü bu kızı ilk gördüğüm yeri ve karakteri unutamıyorum. 2018'deki Tempted isimli evlerden ırak dizide zengin, züppe, buz gibi ve yılaaan bir kızı oynamıştı. Evet dizi çok kötüydü ve birkaç bölümden öteye geçememiştim ama Moon Ga Young aklıma kazınmıştı. Sonrasında zaten True Beauty olayı geldi ve süperstar başrollerin arasına yükselmiş oldu. Ama bana orada da bir olmamış gelmişti, dizi o kadar başarılı olmuş olmasına rağmen. Burada da hem yazılan karakterin tek boyutlu oluşundan hem de Moon Ga Young'un fazlasıyla tekdüze sabit duruşundan, başrol kızımıza bir yakınlık duyamıyoruz. Tam güzel şeyler söylüyor mesela anlamlı şeyler, biraz bağ kuracak gibi oluyoruz ama kuramıyoruz. Çünkü hikaye o kadar iyi çekilmediği gibi oyuncumuzun da ne kaşı gözü oynuyor, ne yüzünde başka bir duygu oluşuyor. Öyle rüzgarda püf desek uçup gidecek bir fasülye sırığı gibi dikiliyor dizi boyunca.
Bir diğer benim için diziyi izleme motivasyonu olup yine de burada olmamış bulduğum oyuncu da erkek başrolümüz Choi Hyun Wook'tu. Geçen seneki Twinkling Watermelon'ı hepiniz hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdilerde Netflix'e geldiği için izlemeyen kalmayacak diye düşünüyorum. Geçen sene dedim ama 2023'müş! Allahım zaman neden böyle geçiyor? Neyse, şurada da anlattığım gibi, kalbimde hem kocaman bir yara açan hem de çok sevdiğim bir diziyi sırtlayan, coşturan, gönüllere kazıyan oydu. İlk defa gördüğüm bu gencecik (o zaman 21 yaşındaydı) çocuğun bundan sonraki işlerine bakmam gerekiyor diye düşünmüştüm. O arada bir gerilim-fantastik-gençlik tarzında bir şeyi yayınlanmıştı, başrolünde Nam Ji Hyun olduğu için bakmayı reddetmiştim (kıza gerçekten sinir oluyorum). Sonrasında da ilk gelen dizisi bu My Dearest Nemesis olunca, bir de rom-com olunca hepten heveslenmiştim. Ama cidden, hakikaten, gerçekten bu çocukla böyle bir karakter hiç...Yani oyunculuk yapamadığından değil, kesinlikle, bu küçük yaşına rağmen manyak yetenekli olduğunu düşünüyorum. Sadece buradaki karakteri nasıl yorumlayacağını bilememiş gibi, üstünde durmamış gibi. Yani eli yüzü düzgün, çirkin bir insan değil, zaten dedim ya çok çok seviyorum Choi Hyun Wook'u. Ama çok yakışıklı, soğuk, kendini beğenmiş chaebol tipinde de değil yani şimdi göz var nizam var. Üstüne bir de Moon Ga Young ile aralarındaki kimyanın sıfır oluşu eklenince, dizi iyice çekilmez bir hal alıyor.
Sanırım hafta hafta bölümleri açmamı sağlayan tek şey ikinci çiftin hikayesi ve oyuncuları ve karakterleriydi. 2018'de My Secret Terrius'ta gördüğümden beri aşık olduğum ve tek bir falso rolü olmayan (öyle olmasını sağlayan) Im Semi ve burada ilk defa adam akıllı izleme şansı bulduğum ve vay be ne düzgün adam dediğim Kwak Shi Yang'ın oluşturduğu bu çiftin hikayesi hem şimdiye kadar gördüğümüz hikayelerden daha farklıydı, hem de daha iyi işleniyordu. Im Semi, o online oyundaki ekibin bir üyesini canlandırıyor. Esas kızımızla o zaman oyun vasıtasıyla tanışıp, yıllar boyu dost kalıyorlar. Geldiğimiz noktada esas kızımızın abla figürü oluyor. Üniversiteden beri çıktığı adamla evlenmiş, uzun yıllar evli kaldıktan sonra bir anda boşanmış. Hayatına yeni baştan başlamaya çalışıyor, bir minik restaurant açıyor. Kwak Shi Yang ise esas oğlanımızın abi figürü, yakın aile dostlarının oğlu ve şirkette bir birimin müdürü. Onun karakteri ise kadınları hiçbir şekilde üzmeyen, çok düzgün bir adam ama her gören kadın da ona heves ediyor öyle diyeyim. İkisinin tanışması da ilişkilerinin evrilmesi de ilginç ve taze bir soluk taşıyan bir yan hikayeydi. Dedim ya onlar olmasa diziyi ortasına gelmeden bırakmıştım.







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder