Köydeyim ben. Yılbaşından sonra izin aldım iki hafta, böyle bir verandada kuzinenin dibinde oturup tez yazayım dedim. Ama tezi yazmak dışında her şeyi yapıyorum yine, kuzineye odun atıyorum, bulaşıklarla uğraşıyorum, her sabah evi süpürüyorum, bol bol boş boş denize bakıyorum. Bu arada söylemiştim bir ara bir yazıda, Almanca'ya bakmaya başlamıştım yine. Lisede bir sene - iki miydi yoksa? - gördükten sonra ucunu bırakmıştım, kaçmıştı. Oysa sevmiştim ben Almanca'yı, sevdiğim şeyleri sevmeme hiçbir sebep bulamadığım onca şeyin arasında bir tanesi daha işte. Neyse, yeni bir yılın ilk gönderisi. Bu şarkı. Ne dediğini anlamazken çok güzeldi. Ne dediğini üç beş çözmeye çalıştığımda öyle çok da takılmadım gerçi ama videoyu görünce tabiki ooo dedim. Çünkü ben yeterince derin bir insanım biliyorsunuz, o manyak sesin çıktığı insanı görünce hiçbir şekilde vay vay vay demedim. Lafı uzatmayayım, şarkıyı dinleyelim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
So many books, so little time
Mesela. En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...
-
20li yaşlarındaki Kim Sol Ah (esas kızımız kendisi) bir tasarım şirketinde çalışıyor, tüm gün oturup müşterilere, firmalara, şirketlere f...
-
Çoook eskiden, şimdinin Polinezya diye adlandırılan adalarından birinde, ada halkının şefinin sevimli mi sevimli kızı Moana, babasının t...
-
Joo Seo Yeon kızımız bir lisede beden eğitimi öğretmeni. Aynı lisede öğretmen olan Kim Mi Kyung'la tee ortaokul döneminden kankalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder