30 Ocak 2018 Salı

MİM : Sinema ve Ben

Kitap Eylemi'nin şuradaki MİM'inde acayip hızlı davrandım sanırsam, o yüzden bu mimi yapmaya da hak kazandım, buyrun burdan devam :

1. Sinemada izlediğin ilk film?
1996 yapımı The Hunchback of Notre Dame. Bizde 24 Ocak 1997'de vizyona girmiş, yani 10 yaşıma henüz girdiğim sıralarda sanırım, artık sinemaya da gidebilir diye düşünülüp, götürülmüşüm herhalde. Öncesini karar sürecini filmi falan çok net hatırlamıyorum çünkü. Hatta yanımda kim vardı onu bile hatırlamıyorum. Sadece çok ufak görüntüler var gözümün önüne gelen karanlık sinemaya dair. Ve bir de ağladığım. Ufak ufak ağlamıştım Quasimodo'ya (ulan zaten çocukluğum çizgi filmlere ağlayarak geçmiş bu nedir ya?!).
2. Film en güzel .....'de /da izlenir.
Evet sinemada. Ama sinema gibi sinemada.
3. Film izlerken olmazsa olmazın var mı? Varsa neler?
Hımm...Bu konuda öyle çok katı değilim sanırım. Yani film deyince akan sular durduğu için bende, filmin yanına başka bir şey pek de aklıma gelmiyor. Sadece o beyaz perde ve ben yeterli benim için sanırım.
Anket Soruları
a) Tek başına mı kalabalık mı?
Aslında iflah olmaz bir "tek başına" insanı olduğum için aklıma ilk etapta hemen tek başına demek geliyor ama bazen böyle curcunalı bir kalabalık şeklinde güle oynaya itişe tepişe film izlemek de ayrıca güzel oluyor. Bilemedim.
b) Mısır mı cips mi?
Sinema demek mısır kokusu demek.
c) İki boyutlu mu üç boyutlu mu?
Tabiki de iki boyutlu hatta sokaklara çıkıp bağırasım geliyor yapmayın şu düz çektiğiniz filmlerin üzerine saçma sapan üç boyut şeysini diye. Gözlerimizin kafalarımızın içine ediyorlar yeminle.
d) AVM sineması mı sokak sineması mı?
Sanırım bu noktada sokak sineması ile neyin kastedildiğini bilmem gerekiyor. Yani eskiden Kızılay'da falan böyle kafelerin arasında birer bina falan şeklinde olan o eski usül sinemalarımızı kastediyorsak, evet, onların tadını, o eskimiş salonlara rağmen o havasını avmlerde almıyorum ben. Haa ama avmlerdeki gıcır gıcır devasa salonlarda da insan o ihtişama kapılıveriyor. Ama yok yok sokak sineması diyorum.
e) Filmden önce filmin fragmanını izlemek mi, yorumlarını okumak mı?
Valla manyaklık derecesinde her şeyi bileyim diye çabaladığımdan ötürü her konuda, filmlere gelince de öncesinde ne var ne yok biliyor oluyorum. İlk fragmanının yayınlanma tarihini falan takip ediyorum, hatta fragmanların yorumlandığı videoları falan izleyip, yazıları okuyorum. Yorumları ise filmden çıktıktan sonra okumak hem mantıklı hem de...hepiniz öyle yapmıyor musunuz ya?!


Mimlediklerim ise herkes olacak sanırım çünkü hepinizden duymayı isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...