21 Kasım 2013 Perşembe

yıllık izinden bir demet, sen ne güzel şeysin öyle

biliyorum farkındayım (ama siz farkında mısınız bilmiyorum :p ), bir süredir böyle pek bir boşlamışlık, pek bir sermişlik, böyle salak saçma bir şekilde işe git-eve gel-dizi izle-uyu halinde geçinmeceler, amaan canım sen de düşüneceğim de ne olacak demeler, şimdi kim elini klavyeye uzatacak da yazacak diye üşenip durmacalar içerisindeyim. Valla bilinçsiz bir durumdu, hala da kendime gelebilmiş değilim ama düzeltiyorum. Cidden. Halimi gördüm, kontrolü elime aldım ve gittim bugün izin aldım. Haftaya 5 günlük iznim var, artık iki çarpı cumartesi pazar, etti mi size 9 gün. Oh. Evde de yalnızım, işe de gitmeyeceğim (Bir yarın, onu da hatırlatmayıverin canım). Böyle 9 gün boyunca uzanacağım, esneyeceğim, gerineceğim, koşacağım, hoplayacağım zıplayacağım, film izleyeceğim yahu film! Gözlerim ve aklım, şöyle mis gibi bir sinema sanatı özledi! Okuduklarımı anlatacağım, boşu boşuna yok olup gitmeyecekler, siz de düşüneceksiniz. Haberleri izleyeceğim, haberleri okuyacağım, kafa yoracağım. Takip ettiğim sergileri göreceğim, biriktirdiğim albümleri dinleyeceğim. Yazacağım, yazacağım...sonra yeniden yazacağım.
Oh. Çok güzel olacak. Nefes alacağım.
O yüzden, gene görüşürüz burada. Bir gün sonra.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bon Appetit, Your Majesty {폭군의 셰프} (2025) - 12 bölümlük "fine-dining" zaman yolculuğu

 Pek bir başarılı şefimiz Yeon Ji Yeong, çok önemli bir yemek yarışmasını da birincilikle bitirdikten sonra Paris'ten Güney Kore'dek...