9 Ağustos 2013 Cuma

Amin Maalouf'un Semerkant'ı

"Ve şimdi, bakışlarını Semerkant üzerinde gezdir! O, yeryüzünün kraliçesi değil mi? Tüm kentlerin kaderini ellerinde tutmuyor mu?" [Poe]

"Ne söyleyeyim istiyorsun? Bu şeyler örtülü. Sen ve ben, her ikimiz de örtünün bu yanındayız. Örtü kalktığında artık burada olmayacağız."

"Hayyam da, hayranı olduğu Suriyeli şair Ebu'l Ala'nın sözlerini aynen benimsemişti: 'Beni döllendirenin günahını çekiyorum, kimse benim günahımı çekmeyecek.' "


İlk kez Maalouf okumaya karar verdiğimde kitapçıda tüm o kitapların kapaklarına bakıp tamamen içgüdüsel bir şekilde "Yüzüncü Ad"ı almıştım. Üniversitedeydim, 4 yıl boyunca poğaça-simit ile beslenmemizi sağlayan o ufak kafede bize servis yapan tıpkı bizim gibi öğrenci olan çocuklardan biri bize çay getirirken kitabı masanın üzerinde görüp, çok güzel bir kitap olduğunu Maalouf'un kitaplarını mutlaka okumam gerektiğini söylemişti. Hiç tanımadığım benim yaşlarımdaki bir insan ile o gün kısa da olsa bir diyalog kurmamızı birşeyler paylaşmamızı sağlayan bir Maalouf kitabıydı. Aynı şekilde, geçenlerde de Goodreads'te yine hiç tanımadığım bir insan, benim gibi bir kitapsever önerdi bana Semerkant'ı. Okuduğum kitapları görüp de bu kitabı mutlaka seveceğimi düşünmüştü. Onun sayesinde uzun zamandır beklettiğim kitabı alıp okuma şansım oldu.
kralsın Maalouf
Okurken Yüzüncü Ad'ın orijinalinde Baldassare'nin Yolculuğu ismini taşıdığını, Maalouf'un bu hikayesinin bir yolculuğu anlattığını görmüştüm. Sonradan kendi adımın anlamının da bir "yolculuk" olduğunu öğrendiğimde, beni o kitaba götürenin normal bir tesadüf olmadığını anlıyorum şimdi. Tıpkı uzun yolculukların, tarihin çeşitli zamanlarından farklı farklı insanların yollarının kesiştiği, bir anlamda Hayyam'ın yolculuğu olan Semerkant'ı anlatan bir diğer kitabına ulaşmamın da bir tesadüf olmadığını düşündüğüm gibi. Kim bilir belki Amin Maalouf'un bize yaptığı da budur, hikayeleri aracılığıyla bizi kendi yolculuklarımıza çıkarıp, bir araya gelmemizi, yabancı sandığımız insanlarla aslında içten içe tanışıyor olduğumuzu göstermektir.

"Ayağa kalk, uyumak için
Önümüzde sonsuzluk var!"[Hayyam]

Hepinizin bir Maalouf yolculuğuna çıkabilmesini umuyorum. Hatta tavsiye ediyorum, tıpkı Baldassare'yi bana öven kafedeki arkadaş ve Semerkant'ı mutlaka okumamı söyleyen goodreads arkadaşım gibi.

"Cennet de cehennem de senin içinde."[Hayyam]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...