10 Ağustos 2011 Çarşamba

If you wanna be my lover, you gotta get with my friends


En salak, saçma, kontrolsüz hallerinizi görmelerinde hiçbir sakınca bulmadığınız insanlar var mı? Ya da yanlarında durup dururken herhangi bir şekilde aklınıza gelen birşeyden bahsetmeye başlayabildiğiniz, sadece öylesine hiçbir şey konuşmadan sessizce - ama birlikte -durabildiğiniz, yanlarında en tuhaf-en çirkin-en salmış hallerde olmaktan zerre kadar çekinmediğiniz, en sıkıcı-en bunaltıcı durumlarda veya yerlerde bile bir şekilde birlikte kendi eğlencenizi yaratabileceğinizi bildiğiniz, oturup saatlerce oturduğunuzu bile fark etmeden saatlerce konuşabileceğiniz veya hiç konuşmasanız da birbirinizden sıkılmış olduğunuzu düşünseniz de karşılıklı oturmaktan vazgeçmediğiniz-vazgeçmenin aklınıza bile gelmediği, her bir bakışınızın-suratınızın aldığı her bir ifadenin ne anlama geldiğini bilen-anlayan, tüm geceyi uykusuz geçirip sabahın 4'ünde "Eric Forman'ın bodrumundaki yuvarlak masa konuşmaları" tarzında en sosyolojik-felsefik-psikolojik muhabbetleri ettiğiniz, uzun yorucu saatler boyunca ödev-rapor-proje yaptıktan sonra deliler gibi dans ettiğiniz, en saçma kahkahaları gözlerinizden yaşlar fışkırana kadar birlikte attığınız insanlar var mı?
Benim var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...