Kabul ediyorum,resmen bir 2 saat oturur,bilgisayar oyunu oynar gibi kafa dağıtır çıkarız dedik.Amaç buydu.Film de zaten bir tür video klipler toplaması gibi başladı.Ama salondan çıktığımızda şöyle diyorduk:Boş değilmiş ya.Hakikaten de değildi.Bir grup genç kızı alıp,bol makyajla,bir de striptizciler gibi giydirip,ortaya salacaklar,arada birkaç hayali dövüş olacak,falan filan diye düşündürten fragmanın aksine filmin dolu dolu bir hikayesi var.Görüntüleri zaten laf edilemeyecek derecede,e üstüne bir de müthiş şarkıların filme göre coverlanmış halleri var.Valla insan sırf bunlar yüzünden film boyunca o takma kirpiklerini taşıyamayan-bayık bakışlı-yuvarlak suratlı emily browning'e bile katlanıyor.
Senaryoyu bir ucundan yazan,prodüksiyonu da yapan,filmin yönetmeni Zack Snyder.Evet o,"300"ü bizlere getiren adamın ta kendisi.Zaten fragmanın ilk saniyelerinden de kolayca kokusu alınıyordu.
Hikayeyse tanıtımında belirttikleri gibi bir tür yetim kız üvey baba tarafından akıl hastanesine postalanır,sonra orada çevre edinip,kaçmaya çalışır mevzusu,temelde.Ama hikaye içinde hikaye,düş içinde gerçeklik,e tabi bir de katıksız aksiyon içinde mesaj kaygısı mevcut.
Çok abartmıyorum ama beğenmemim tek sebebi,çok düşük hatta negatif bir beklentiyle girmemdi filme.Bitiş jeneriği akarken bir ergen arkadaşın da dediği gibi "abi resmen vakit kaybıymış ya."
Tabi gene de arada "White Rabbit" eşliğinde 5 hanımkızımızın ortalığı dağıtmasının bir etkisi olmuş olabilir.
(Film boyu kulaklarımızı çınlatan şarkılar şöyle listenebilir:
- "SWEET DREAMS (ARE MADE OF THIS)"
- "WHERE IS MY MIND?"
- "ASLEEP"
- "REQUIEM IN D MINOR, K. 626: INTROIT: REQUIEM AETERNAM"
- "WHITE RABBIT"
- "I WANT IT ALL/WE WILL ROCK YOU MASH-UP"
- "SEARCH AND DESTROY"
- "STABAT MATER: QUANDO CORPUS MORIETUR"
- "TOMORROW NEVER KNOWS"
- "ARMY OF ME"
- "LOVE IS THE DRUG")
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder