27 Eylül 2020 Pazar

"Who would have known how bittersweet this would taste?"


Bir arkadaşım için video hazırlarken eski fotoğrafların arasına dalmış bulundum.
Gece gece.
Fotoğraflarca. Klasörlerce.
Gülümsediklerim. Utandıklarım. Saçma sapan göründüklerim.
Söyleyebildiklerim. Söyleyemediklerim.
Milyonlarca pişmanlık.
Fotoğraflarca pişmanlık.
Hayatım kocaman bir pişmanlık.
Bence bu kelimeyi benim için icat etmiş insanlık: Pişmanlık.
Fotoğrafları silsem, şarkıları silsem, hafızamı nasıl sileceğim?
Onca yıllık "an"ları nasıl sileceğim?
Herkes hayatına devam etmişken, ben gene bunca yıl sonra bile fotoğraflara bakakalıyorum bir gece vakti.
Kendimi nasıl sileceğim?

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...