Bu, blogda uzun zamandır yapmak istediğim bir şeydi. Her hafta Xena'nın bir bölümünü izleyip, o bölümün konusunda, karakterlerinde, olaylarında mitoloji ile ilgili, mitolojiden, tarihin kendisinden neler varsa hep beraber incelemek. Yine ortasından mı daldım anlatmaya? Tamam, peki başa dönelim.
Xena dediğim tam olarak "Xena:Warrior Princess" ismindeki tv dizisi. 1995'in eylülünde başlayıp, 6 sezon 134 bölüm süren ve 2001'in haziranında biten, benim için aşırı önemli bir tv dizisi. O aşırı önemine girip şimdi kafaları ütülemeyeceğim tabi. Bizde tahminen 1998-2001 arasında yayınlanmış olmalı, çünkü 12-15 yaşlarım arasındaydım diye hatırlıyorum. Kanal D'de yayınlanıyordu, akşamüstü ya da haftasonları gibi hatırlıyorum sanki, çok net olmamakla birlikte. Tabi o zamanlar böyle sezon, bölüm hesabı bildiğimiz şeyler değildi. Cnbc-e bile yeni yeni giriyordu tvmize. O yüzden Kanal D kafasına göre yayınlıyordu bölümleri. Bir o sezondan bir bu sezondan, bir eski bir yeni bölüm gibi. Çok kafam karışıyordu tabi ama başka çarem yoktu, bilgisayar ve internet eve 2000 yılında girecekti ve o internette de şimdiki gibi torrent doğmamıştı. Her neyse, demem o ki o zamanlar bölük pörçük izleyip de kursağımda kalan Xena macerasını yüzyıllardır oturup da şöyle adamakıllı baştan sona, şanına yaraşır şekilde izlemek istiyordum. Başlamak için de hep böyle bir başlangıçlara, başlama dönemine denk getirmeye çalıştıkça olmamıştı. Sonunda 2020 gibi bir yılın ocak ayı, bir şeylere başlamak için iyi gibi göründü gözüme (gerçi yine geç kaldım ama olsun).
Yani şöyle yapacağım. Her hafta (umarım her hafta) en azından bir bölüm izleyip, o bölümün üzerinden mitolojiye - ve belki de tarihe - girişivereceğim. Duruma göre, yani boş olmama göre haftada birkaç bölüm bile yapabilirim ama eminim o kadar boş olmayacağım.
1995'in 4 Eylül'ünde yayınlanan ilk bölümden başlamadan önce Xena hikayesinin temellerinden bahsetmek istiyorum. Asıl olay, Sam Raimi-Rob Tapert-Bruce Campbell üçlüsünden çıkıyor. Bu kafadarlar 1979'da (oha çok mu başa aldım ya!?) "The Evil Dead" filmini yaptıklarında-yapmak için bir prodüksiyon şirketi kuruyorlar mecburen. Irvin Shapiro da el atıyor ve Renaissance Pictures ortaya çıkıyor (Den of Geek'te şöyle bir yazısı var mesela anlarsınız). Önce bizim Herkül diye bildiğimiz Hercules'in maceralarına ilişkin tv filmleri geliyor. 1994'te "Hercules and The Amazon Women" filmi Kevin Sorbo'lu olarak hatta içinde bir adet Anthony Quinn barındırarak geliyor. Bu ilk hikayenin yazarları farklı tabi o zamanlar, dikkat edin efsanevi Xena'mız olacak olan Lucy Lawless ise daha ufak sayılabilecek bir rolde bu filmde. Böylece daha sonra neler olacağına dair önümüze kocaman bir dünya seriliyor. Ardından aynı yıl Hercules: The Legendary Journeys - Hercules and the Lost Kingdom filmi geliyor, diziye dönüşecek kıvama yaklaşıyoruz. Çünkü bu filmin yazarı, diziyi de yaratacak olan Christian Williams. 1994'ün sonuna doğru Hercules: The Legendary Journeys - Hercules and the Circle of Fire, Hercules in the Underworld ve Hercules in the Maze of the Minotaur filmleri tvdeki yerini alıyorlar.
1995'in ocak ayında ise "Hercules:The Legendary Journeys"i patlatıyor ekip. 5 tv filmiyle işi kapan ekip 13 bölümlük başarılı bir ilk sezon koyuyor ortaya. Bu ilk sezonun 6. bölümünde (As Darkness Falls) Lucy Lawless'ı yine başka bir karakter, Lyla olarak izliyoruz. Yine yan rol aslında. Asıl fırtına 9. bölümde kopuyor. Xena ile hem Hercules ve Iolus tanışıyor, hem de biz. Xena'nın hikayesinin tam tepe noktası zamanları bu, kötü mü kötü, güçlü mü güçlü bir savaşçı prenses o sıralarda Xena. Zaten bölümün adı da ona ithaf "The Warrior Princess". Kimse doyamıyor tabi bu prensesin hikayesine, üç bölüm sonra, 12. bölümde (The Gauntlet) ve sezon finalinde 13.bölümde (Unchained Heart) yine geliyor. Bu iki bölümde aslında Xena'nın pişmanlık-tövbe-kurtuluşa giden yolunu izliyoruz. Ki bu iki bölüm bizi asıl hikayeye, altı sezon sürecek efsanede anlatılacak hikayeye hazırlayan bir zemin oluşturuyor.
Hercules'in ikinci sezonunun başladığı gün Xena : Warrior Princess dizisi de başlıyor. Tarihler 4 Eylül 1995. Eski kötü, acımasız savaşçı günlerini geride bırakmaya çalışan Xena'nın yolculuğunu izlemeye başlıyoruz böylece. Bu iki dizinin hikayeleri ve karakterleri daha sonra pek çok sezonda ve bölümde bir araya geliyor tabi. Bu yüzden ben bu projemizde o bölümleri de ele almaya çalışacağım. Yalnız çocuklar, bunlar çook aşırı eski sayılan şeyler ya artık, bulması, izlemesi pek öyle kolay değil. Bakalım nasıl olacak?
Bizi çok eğlenceli bir yolculuk bekliyor bence.
Açıkçası ben neden aşırı önemli olduğunu merak ettim. Benim için de yeri ayrıdır çünkü tanıdığım kimse ölmemişti, zannediyorum Zeyna ile olan anımın önemi bundan olabilir =/
YanıtlaSilO zaman ben bu konuya ayrı bir yazı ayırayım, çünkü iki cümleyle anlatamayacağım gene :p
Sil