13 Ocak 2020 Pazartesi

Albert Espinosa'dan "Gel Dersen Her Şeyi Bırakıp Gelirim...Yeter Ki Gel De"

Çok uzun yıllardır birlikte olduğu sevgilisiyle büyük bir kavganın ardından daha yeni ayrılan Dani, tam da ne yapacağını bilemez halde dururken çocuğu kaybolmuş bir babadan telefon alır. Dani'nin işi budur, kaybolan çocukları bulan bir dedektiftir. Tesadüf gibi gelen bu telefonla, neredeyse 40 yıllık hayatının tüm mihenk taşlarını sorgulamasına sebep olan adaya, Capri Adası'na doğru yola çıkar. 
Bakın normalde böyle bir konusu olan ve dahası böyle bir ismi olan bir kitabı elime almazdım ben. Dönüp de bakmazdım bile. Çünkü ismini okusam, pöhh herhalde ağlak muğlak bir aşk hikayesi gene herhalde derdim. Konusunu özetleyen cümleleri okusam, ayy aman aman yine acıklı yine dramlaaar ah allahım bu ne dramlaaar diyerek geri bırakırdım. Ama böyle olmadı. İlk olarak şu cümleleri okudum ben:
Her açıdan seni tatmin edecek bir hayat istemez miydin? Sevmediğin hiçbir şeyi kabullenmen gerekmese? 23 numaralı vagonda sürüklenip gidiyormuş gibi hissetmesen kendini, hayatının kontrolü senin ellerinde olsa?"
Yanıt vermedim… Sonra bana baktı ve hayatım boyunca unutamayacağım o iki soruyu sordu.
"Dizginleri eline almak istiyor musun, istemiyor musun? Yaşadığın anların kontrolünün sende olmasını istiyor musun, istemiyor musun?"
"Evet!" dedim sonunda, kırk yıllık hayatımın en coşku dolu "evet"iydi bu.
Tarihler ekim 2016'yı gösteriyordu ve bu cümleleri yazan kesinlikle beni etkilemek için çaba sarf ediyor gibi görünmüştü gözüme. Aman yarabbi, bu kitap bana gerçekten bunun cevabını verebilir miydi? Neydi ki bu kitap? Kimdi ki? Konusunu bile okumadım, Dani'den falan haberim bile olmadı. Direkt okunacaklara-alınacaklara ekledim. Sonra da her denk geldiğimde o cümleleri içim dola dola okuyup, geçtim. Bekledim, her kitabın bir zamanı var. Sonunda yıl sonu indirimleri kapsamında Kitap Yurdu'nda Pegasus Yayınları'nın kitapları yüzde 50 indirime girdi ve uzun zamandır alınacaklarda beklettiğim kitapları sipariş ettim. Yalan yok, yine de bu isimli bir kitabı elime alıp gezdirmekten utanmadım değil. İspanyolcası'ndan Zeynep Heyzen Ateş çevirmiş. Nisan 2014 tarihli ilk basımı, 238 sayfa. Dış kapağının dışında yarım şekilde bir ince dekoratif kapak daha yapmışlar. Arka kapakta 25 tl etiketi yapıştırılmış, ben 16,21 tl'ye almışım. Şimdi KitapYurdu'ndan 17,82 tl'ye yükselmiş görünüyor fiyatı.
Yazarımız Albert Espinosa
Yazarı Albert Espinosa 1974'te Barselona'da doğmuş, endüstri mühendisliği eğitimi almış aslında. Ama gitmiş oyun yazar, senaryo yazarı, roman yazarı, oyuncu ve film yönetmeni olmuş. Bu kadar azmin sebebi ne peki derseniz, 14 yaşında kanser teşhisi konduktan sonra senelerce hastanelerde geçmiş ömrü. Bir bacağını, akciğerinden karaciğerinden parçayı kaybetmiş. Haliyle tüm bunlardan sonra hayata bu kadar iştahla saldırmış olmalı.
Peki beklediğim şey mi çıktı kitap? Bana vaat ettiği cevapları verdi mi Albert Espinosa? Aslında o konuda baya bir hayal kırıklığı yaşattı. Çünkü sanırım henüz bana istediğim cevapları verebilecek biri yok. Her neyse. Bunun dışında ise çok bildik bir hikayeyi, hiç bilmediğimiz bir yoldan anlatıyor Espinosa. Belki birazcık bir kişisel gelişim kitabı gibi, kahramanımız Dani aracılığıyla, hayatla ilgili bir şeyler söylemeye, öğretmeye çalışıyor. Sevgilisinden ayrılmasından, adaya gidip kayıp çocuğu aramasına kadar her bir adımında Dani ile birlikte bir geçmişe, bir geleceğe gidip geliyoruz. Tüm hayatını tanıtıyor bize Dani. O hikayeden bu hikayeye hopluyoruz, hayatının her bir taşını birbirine bağlaya bağlaya ilerliyoruz, ilerlediğimizi bile fark etmeden. Bu açıdan benim için oldukça taze bir okumaydı, böyle bir anlatım yöntemine çok sık rastlamıyoruz. Ama konusu açısından ya da söyledikleri, söylemeye çalıştıkları açısından çok bilindikti. Ben yine bunları duymak istemiyorum dedim sık sık kitaba. Ben artık habire herkesin bunları söyleyip, hayatını yoluna koymak, hayatta yolunu bulmak çok kolaymış gibi göstermesinden bıktım usandım dedim. Kolaymış gibi de göstermiyor da, hani evet çok zorluklar var ama aşacaksın, başaracaksın gibi şeyler söylüyor en nihayetinde hepsi. Oysa gördüğünüz gibi 2011'den beri burada, hiçbir şey düzelmiyor. Ben de hiçbir şeyi başaramıyorum.

Yine bir kitap üzerinden bile konuyu kendime getirip, kendime yeteri kadar acımayı başarabildiğime göre dağılabiliriz çocuklar. Bu kitabı okuyun bu arada, kötü değil, değişik bir anlatım, sempatik bir hikaye ve kim bilir belki size bir yerinden seslenebilir.

Albert Espinosa'nın web sitesi-->http://www.albertespinosa.com/
Albert Espinosa'nın instagramı-->@albertespinosapuig

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...