1 Ekim 2014 Çarşamba

teşrin-i evvel'den ziyade Korkunç Ekim'e hoşgeldik

"Ekim ayı genellikle fazla tatil barındırmayan, okulların iyice derse gömüldüğü, havaların bozduğu öyle pek bir renksiz, pek bir iç karartıcı bir ay gibi gelir." yazmışım bundan 3 sene önce. Pek bir şey değişmedi sanki bu sürede. Ekim ayı hala aynı anlamı taşıyor. Türkçe'de ekinlerin ekilmesinden yola çıkıp, verilen ismiyle; İngilizce'de Romalıların ilk halinde takvimin sırasından dolayı verdiği (Latince octo=sekiz'den october mensis=sekizinci ay) isimle hep aynı ay. Aslında Anglo-Saxon tarihindeki ismi daha bir güzel daha bir karizmatik; Winterfylleth. Kış dolunayı gibi bir şekilde çevirebiliriz, kışın başladığını haber veren dolunayı simgeliyormuş çünkü ekim ayı [Kaynak]. Bu isimde bir black-metal grubu bile var, eh haliyle.
Neyse ne zamandır benimlesiniz bilmiyorum, ama yeteri kadar uzun zamandır buradaysanız çoook eskiden Korkunç Ekim Korku Filmleri Serisi yapıyordum. Ekim ayının ruhuna uygun, şöyle en klasiğinden en kıytırığına korku filmleri izliyorduk hep birlikte. Ekim ayını korku filmleri ayı ilan etmiştim kendimce.
Ama malum ruhsal durumumdan dolayı da ara vermiştim. Bu sene içime yine doldu o heyecan, hadi gelin gene başlayalım. Ekim sonuna kadar her hafta bir film izleyelim ve bu, görünüşte hiçbir özel anlam barındırmayan bu soğuk, tekdüze aya bir dolu anlam yükleyelim.
Bu seneki filmlerimiz
1-)1968 tarihli Rosemary's Baby
2-)1978 tarihli Halloween
3-)1980 tarihli The Shining
4-)2005 tarihli Constantine
olacak. Yani şimdilik planımız böyle. Arada bulamadıklarınız, ulaşamadıklarınız olur. Eh o zaman telafi için yerine bir başkasını izleyebilirsiniz.
Hadi bakalım, ilk seferinde de dediğim gibi, pagan ruhlarına selam olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...