30 Haziran 2013 Pazar

Kötüdür, çünkü kahramanlık bir savaş simgesidir...

Uzun Ortaçağ boyunca yazar ve sanatçılar soyluların, kralların ve kiliselerin himayesinde yaşadılar ve elbette onların savaşlarına, onların yarattığı acılara ilişkin –olumsuz– bir şeyler yazmaya, bestelemeye ya da resmetmeye hiç niyet etmediler, niyetleri vardıysa bile cesaretleri yetmemişti. Savaşanlar partal giysileri, aç karınları, tıraşsız yüzleri, nasırlaşmış elleriyle köylülerdi, ama bakımlı atlarının üzerine parıltılı zırhlarıyla kurulmuş mağrur çehreli şövalyelerin, sultanların isimleri dillendirildi destanlarda; sanki erkekliğin sınandığı bir yarış alanıydı savaş meydanı. Belki de yazarların/sanatçıların suskunluğu karartmıştı Ortaçağ'ları... Kötü olan bu kültürün, yani tarihi ve edebiyatı “kahramanların” yapmışlığına dair inancın günümüze kadar taşınmasıdır. Kötüdür, çünkü kahramanlık bir savaş simgesidir... Ortaçağ'ın sonu yaklaştığında, Fransız Devrimi'nin arifesinde iki arkadaşın, İngiltere’den Jonathan Swift’in, Fransa’dan Voltaire’in sesi yükselir; Swift Gulliver'in Gezileri'nde (1726), Voltaire Candide'de (1759), insanların birbirlerine yaptığı eziyetlere ve savaşlara, barışçıl varlıkların yaşadığı hayali ülkeleri anlatan ütopyalarla yanıt verirler.
[buradan : sabitfikir]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

eylülde

 Neden hep imkansızı istiyor ki canım? Oysa çok kolay olabilirdi. Elimi uzatsam alabileceğim mesafede duran şeyler. Çok kolay olabilirdi. He...