9 Şubat 2013 Cumartesi

The Lumineers'in "Stubborn Love"ı



O kadar güzel ki. Bana tüm çocukluğum boyunca yaptığım araba yolculuklarını hatırlattı. Tıpkı böyle arka koltukta camdan dünyaları izleyişimi, çıt çıkarmadan hayaller kuruşumu, insanları, yaşamları, şehirleri görüşümü...En mutlu hissettiğim zamanlardı onlar, arka koltukta, kimi zaman fındık çuvallarıyla, kara lahana demetleri arasında, camdan görünen milyonlarca dünyanın kıyısında.
The Lumineers'i size daha genişçe anlatmak istiyorum bir ara aslında ama korkuyorum, onların da başına bir şey gelecek ben sevdim dinliyorum diye (Öyle kötü bir şey demiyorum canım, hani The Civil Wars gibi ayrılırlar falan gibisinden.).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...