Bu, büyük ihtimalle gitmeden önceki son yazım olacak. Yıllık iznime çıkıyorum, demiştim daha önce. Yarın sabah erkenden Ankara'nın bir köşesinden başlayacak yolculuğum, İstanbul-New York-Orlando-Los Angeles-San Francisco-İstanbul-Samsun-Ordu olarak devam edip, yeni yılın 16. günü yine aynı köşesinde son bulacak.
Korkuyorum, mutluyum, tırsıyorum, hüzünlüyüm, endişeliyim, heyecanlıyım, kafamda yüz bin tilki dolanıyor. Bir sürü uçak yolculuğu yapacağım, bir sürü vakit havaalanlarında oturup bekleyeceğim, bir sürü sokak arşınlayacağım, bir sürü insan göreceğim, bir sürü kafam karışacak. Geri geldiğimde, hepsinden-sadece amerikadan da değil hepsinden, geri döndüğümde şu an bunları yazan insanları aynı insan olmayacağımı biliyorum.
Bir anlamda bir yeni yıl yazısı da olduğundan bu, değişmiş olacağımın yanında istediğim değişiklikleri de ne bileyim bu klasikleşmiş yeni yıl beklentilerini de söylemem yerinde olur sanıyorum. Önümüzdeki yılı ben keşif yılı olarak geçirmek istiyorum. Bundan önceki 25 yılı hep koşturma-başarılı olmaya çalışma-kafamı suyun üzerinde tutabilme yılı olarak yaşadım. Bu seferkinde keşfetmek istiyorum, kim olduğumu, sınırlarımı, hedeflerimi, hayallerimi, hayatımı, içimde ne varsa, dışımdan ne geliyorsa hepsini. Şimdiye kadar hep böyleyim, şöyleyim, ona göre davranmam gerek, ben buyum ben şuyum, öyle olmam gerek diye yaşadım. Böyle devam edemem. Aslında ne olduğumu görmem, bulmam gerek. Belki de hep o sandığım kişi değilim, sanıp da olmak için kendimi yırttığım kişi değilim. Ya da belki oyum ama yanlış tarafından bakıyorum. Farkına varmam gerek, emin olmam gerek. Zannettiğim, öyle olmasını umduğum, öyle olmasını istediğim şeyleri olmaya çalışmaktan kurtulmam gerek. Sevdiğim şeyleri neden sevdiğimi bulmam, hatırlamam gerek. Hırslarımdan, hasetliklerimden, kötülüklerimden, saflıklarımdan, zaaflarımdan kurtulmam gerek. Bunlardan kurtulabilirsem ancak, tam bir bütün olacağım çünkü. Eğer kurtulabilir de, kim olduğumu, ne olduğumu bulabilirsem işte o zaman gerisi için, hayat için, gerçekten yaşamak için hazır olacağım. Ben tam olmadıkça, tüm parçalarımı bir araya toplayıp fazlalıklardan kurtulmadıkça başka bir insana da hazır olamayacağım çünkü.
Geri geldiğimde, 26 olacağım.
“Time to leave now, get out of this room, go somewhere, anywhere; sharpen this feeling of happiness and freedom, stretch your limbs, fill your eyes, be awake, wider awake, vividly awake in every sense and every pore.”
Adinizi bir turlu bulamadim ama her kimseniz on numara yuz puan yazi olmus.. eger baska yazilarinizda varsa ve tabiki paylasma lutfunda bulunursaniz takip etmekten mutluluk duyarim.., dusuncelerinizin dusuncelerimi yonlendirmesine olanak saglamak sizin elinizde)
YanıtlaSilteşekkür ederim, böyle güzel şeyler duymak yazdıklarım hakkında,harika birşey. burada blogda paylaşıyorum ne yazarsam genelde - şimdilik öyküleri ya da diğer yazıları paylaşmıyorum o kadar güvenim yok henüz de - , izleyici olarak katılırsanız hepsini okuyabilirsiniz sanıyorum.
Sil