4 Ağustos 2012 Cumartesi

"The Dark Knight Rises"ın o müthiş sesleri

Hafta başında gördüm filmi. Dünya üzerindeki diğer milyonlarca sinema delisi gibi aylardır, hatta belki yıllardır, bekliyordum Nolan'ın son sözünü. İzlediğim hemen hemen her şey hakkında birşeyler diyorum burada normalde ama bununla ilgili birşeyler yazmak istemedim, diyeceklerim "vaooovv, vooovv, uuu, hoooo" seslerinden başka birşey olmayacaktı çünkü. İnsanlar oturup hataları yazmış olabilirler, Marion Cotillard'la videolarca dalga geçmiş olabilirler ya da hıh deyip ikinci filmden çok aşağıda görüp durmuş olabilirler. Ama kabul edin, senelerce hor görülmüş, alay edilmiş, gün yüzü görmemiş süper kahraman uyarlamaları arasında bir Christopher Nolan çıkıp, Batman'i herşeyin üzerine taşıdı. "Büyük" filmler yapmakta üstüne olmamasının da bir etkisi olduğu kesin ama sonuçta ağlak bir Spiderman'le, gişeye gömülmüş-acayip dalga geçilmiş bir Superman'in arasında o böyle birşeyi başardı. Bize Christian Bale gibi bir Batman figürü armağan etti.
O yüzden filmle ilgili birşey demiyorum ben. Sadece o hala beynimin içinde dönüp duran müzikleriyle, sesleriyle ilgili şeyler gösterip gidiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...