17 Şubat 2016 Çarşamba

17 şubat, 5.yaş ve hiçbir şey

Oysa diyecektim ki bugün size "olley 5.yaşını kutluyoruz Neverland'in olley". Sabahın köründe kalkıp yemekler yaptım, off yine çok yoruldum bugün yeğenime bakmaktan diyecektim. Okulda dersler başladı ama ben böyle bu haftayı salladım, gittim İtalyanca kursuna yazıldım haftada üç akşam ona gidiyorum pek keyifli diyecektim. Hatta bu akşam kurstan dönene kadar bekledim bir şey yazmadım, hadi şimdi kutluyoruz obaa diyecektim.
Ama olmadı.
Onun yerine dersin ilk yarım saatinde telefonlarımız deliler gibi çalmaya başladı. Hiç birimiz anlam veremedik, 2.kattaki dersliğimizde biz 5 öğrenci ve hocamız hiçbir şey fark etmedik. Öylesine dalmışız ki derse, ara verdiğimizde diğer sınıflardan çıkmış telaşla etrafa, başka katlardaki televizyonlara koşturanları görünce iyice afalladık. Herkes birbirine camlar sallandı ne biçim patladı bomba patlamış derken biz daha da şaşkındık. Telefonlarımıza cevap vermeye çalıştık bir süre, tüm akrabalarımızı arkadaşlarımız arıyordu. En son terastaki televizyonun ekranının karşısına geçtiğimizdeyse nefesim kesildi. Bundan bir yıl öncesine kadar, tam 3 yıl işten çıkıp koşturarak yetiştiğim o servisler.. Arkadaşlarla kalkmasını beklerken servislerin lafladığım yerler.. Kızılay deriz biz Ankara'da, bu ruhsuz kentin göbeğidir, işte bu Kızılay'a ulaşmak için her defasında otobüsle, dolmuşla, metroyla geçtiğimiz yer..3 yıl boyunca nerdeyse her akşam bindiğim servis. Demeyeceğim. Yok hayır, bunların hiçbirini demeyeceğim.
Ben hiçbir şey demeyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...