6 Ekim 2013 Pazar

you are not seth cohen

Her kadının ömründe bir kere olsun yaşadığı bir "you're not Seth Cohen" anı vardır diye düşündüm demin. Gün boyu kahvenin her çeşidini içince kafa bu saatte böyle çalışıyor herhalde. Ya da gördüğüm o salak saçma şeyden dolayı böyle oldu. Düşünceler düşünceleri açtı, ne yaptığının farkına varmadan dalıp gitmiş gözlerle bir yılbaşı partisinde dudaklarından sen seth değilsin dökülen bir Summer görüntüsünden, onca yılın ardından bir hastanede onun adına "true love" ismini verdiği bir tekne inşa etmiş bir adama "i think about you Pacey Witter; i wonder what you're doing, if you're happy" diyen bir Andie görüntüsüne sıçradı. Daha da beteri, ne demişti Tobey; "That stupid fantasy you have where the guy who broke your heart suddenly realizes he's made the biggest mistake of his life and he finds you wherever you are. He comes running up to you and he says: 'I can't live without you. You are my entire universe and if you don't take me back right now, I will never love anyone again'... Where does this fantasy come from?"
Saçmalıyorum. Aslında Kösem Sultan oyununu anlatacaktım size daha birkaç saat önce izlediğim. Oysa sadece saçmalıyorum, gördüğüm ufak birşey yüzünden. Ve kocaman bir hikaye çıkarıyorum Tobey'nin nereden geldiğini bilemediği bu fantaziden. Gerçek dünyada hiçbir erkek Pacey Witter değil, hiçbiri Frederick Wentworth değil.
Öyleyse ben de yazarım; kelimelerimle, olmayan şeyleri oldurabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

eylülde

 Neden hep imkansızı istiyor ki canım? Oysa çok kolay olabilirdi. Elimi uzatsam alabileceğim mesafede duran şeyler. Çok kolay olabilirdi. He...