Beni uzun süredir bu kadar heyecanlandıran bir kitap olmamıştı. Kütüphanenin yeni gelenlerinin içinde ilk gördüğüm anda okumam gerektiğini anlamıştım. Elimden düşüremedim. Çok az bilgi sahibi olduğum zamanlara, coğrafyalara dair o kadar gerçekçi bir macera içine sürükledi ki beni, keşke hep böyle olsa kitaplar, böyle uzak zamanlardan maceraperest dostlarımızdan hikayeler dinleyebilsek dedim her sayfasında.
Orijinal adıyla "The Odyssey of Ibn Battuta, Uncommon Tales of a Medieval Adventurer" David Waines'in derlemesi ve aydınlatıcı anlatımıyla, Türkçe'ye Ebru Kılıç tarafından çevrilmiş olarak Alfa Yayınları'ndan çıkmış. Ben nisan 2012 tarihli ilk basımını okudum 288 sayfalık.
Ibn Battuta 1304-1369 arasında yaşamış - ve gezmiş - bir Faslı "maceraperest". 30 yıllık devr-i aleminden sonra evine dönüp, dönemin yöneticisinin de isteğiyle, Ibn Cüzeyd'in yardımıyla tüm gezilerini anlattığı Rihla sı aracılığıyla biliyoruz biz onun kim olduğunu, nereler gittiğini ve neler yaptığını. 1325'te hac amacıyla çıktığı yolculuğunu 1353'te bitirdiğinde Battuta Kuzey Afrika'nın neredeyse tamamını, Etiyopya'yı, Mogadishu, Mombasa, Kilwa'ya kadar güneyi, Maldiv Adalarını, Sumatra'yı, Hindistan'ı, Sri Lanka'yı, Uzak Doğu'nun bir kısmını, Arap yarımadasını, Anadolu'yu ve Bizans sınırlarını, İspanya'daki Müslüman yerleşimini dolaşmış; dahası pek çok yerde kısa süreli yerleşmiş, evlenmiş, çocuk sahibi olmuş. Fas'taki Tanca'da Merini hanedanı yönetimi sırasında doğmuş olan Battuta, Sünni-Maliki bir inanç sistemi içinde yetişmiş bir insan. 20 yaşında hac yapmak üzere Mekke'ye doğru yola çıkıp, dolaşmış. Genelde kervanlara katılıp güvenliğini sağlamaya çalışmış, tek dolaşmamaya özen göstermiş. Gittiği yerlerdeki Müslüman topluluklarına katılıp, onların misafirperverliklerinden yararlanmış. Bazen de yerel yöneticilerin koruyuculuğu altına girip, bilgin bir insan olarak çeşitli görevlerde bulunmuş.
battuta'nın seyahatleri. kaynak:ajid vadakayil |
Kitabı elime alırken aklımdaki düşünce belki başta Waines'in şöyle bir açıklayıcı kısmı olur, Battuta'dan bahseder sonra da direkt onun seyahat metinlerinin çevirilerini koyar, sırayla okurumdu. Ama beklediğimden çok farklı çıktı kitabın anlatımı. David Waines, Battuta'nın seyahatini kendi anlatıyor bize. Bir masal, bir hikaye anlatır gibi değil de kategorilendirerek aralardan cımbızla çekiyor ilginç noktaları. Öyle bir hünerle yapıyor ki bunu, biz aslında farkına varmadan Battuta'nın tüm seyahatini dinlemiş oluyoruz. Waines döneme dair örnekler, bilgiler de katıyor araya. Böylece aslında Battuta'nın gözlemlerini, duygularını daha rahat anlayabiliyoruz. Direkt Battuta'nın sesinden okusaydık seyahatlerini anlayamayacağımız ya da kaçıracağımız noktaları öğrenebiliyoruz Waines'in seçtiği bu anlatım yöntemi sayesinde.
David Waines'in kendisi de İslami bilimler alanında emeritus profesör Lancaster Üniversitesi'nde. Bu konuda bir sürü kitabı ve yayını var (link).
Time'ın mükemmel haritası |
Hatta o kadar içine girebiliyoruz ki bu hayat hikayesinin, Ibn Battuta'yı yanımızda hissedebiliyoruz. Ben hiç sevmeyeceğim bir insan olduğunu düşündüm onun mesela. Çok şahane bir şey yapmış bir insan ama kişiliği beni zorlayacak gibi geldi. Önyargılı buldum çoğu yerde onu, baya baya da korkaktı, kaypaklığa vardığı yerler de çıktı. Lüksü, güzel yemekleri, rahat bir hayatı pek seviyor; bunu da her cümlesinde hissedebiliyorsunuz. Haa ama bundan böyle gıcık bir insan falan diye düşünmeyin. 14.yy.da dünyayı gezmiş, kültürler görmüş, yaşamış bir bilgin o, hakkıyla da bir maceraperest.
Berkeley Üniversitesi'nin şahane bir sitesi var Ibn Battuta ve seyahatleri hakkında : http://ibnbattuta.berkeley.edu/ En az kitabı okumak kadar güzel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder