Bugün işyerinde bir üst amirim adımı seslendi. Döndüm hemen fişek gibi, "Efendim" dedim. İki çalışanla yüz yüze geldim. Biri elini uzatmış, benimkini bekliyor. Diğerinin de elinde paket paket güller. Elimi bilinçsizce uzattım, "Kadınlar gününüz kutlu olsun." dedi. "Hehe teşekkürler." dedim, bu sırada diğeri de gül paketini uzattı. Aldım gene ne olduğunu anlamadan.
Bugün ilk defa bu vesileyle kadınlar günüm kutlanmış oldu. İlk defa böyle tek bir tanelik süslü püslü pakette gül aldım. Adımın sonuna ekledikleri o "hanım" kelimesi daha bir ağır geldi üstüme. İşe başladığımdan beri anlayamadım zaten bunu. "Hanım" diyorlar, ne anlama geliyorsa. Resmi mi olmaya çalışıyorlar, saygılı mı olmaya çalışıyorlar, hiçbirini bilmiyorum. Ben "hanım" değilim ki. Kadın olma durumundan, kadın olunmasından hep gurur duydum, takdir ettim. Durun durun, doğru anlatamadım. Kadınların, kadın olduklarından dolayı gurur duymaları gerektiğini, güçlü olduklarının, olabileceklerinin farkında olmaları gerektiğini düşündüm. Ama sorun şu ki hiç bir "kadın" olduğumu düşünmemiştim. "Çocuk"tum ben hep, kimliğimdeki tarih ne kadar eski olursa olsun yüzüme, gözüme, üstüme başıma bakan hep "çocuk" olduğuma karar verirdi. Olsa olsa gençtim, en fazla üniversiteyi yeni kazanmış gibiydim. Ama "çocuk"tum sonuçta, "genç"tim. Ve bunların cinsiyeti yoktu.
Bugün, 25 yaşımın ortasına doğru ilerlediğim bir vakitte, "kadın" olduğumu düşündüm. Yüzümde hala zonklayan, patlayan, iz yapan sivilceler çıksa da, merdivenleri atlayarak zıplayarak insem de, yağmur görünce kendimi altına atsam da, bozulmamış kar görünce içine hoplasam da, izin verilince işyerinden şehrin merkezine elimde çikolatayla yürüsem de.
Bugün "kadın" olduğuma karar verdiler. Ve ben elimde o çiçekle ne yapacağıma karar veremedim.
Biri dışında, bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirler. Wendy de şöyle öğrendi : İki yaşındayken bir gün bahçede oynuyordu. Bir çiçek daha koparıp, bu çiçekle annesine koştu. Sanırım küçük kız pek sevimli görünüyordu ki, Bayan Darling elini göğsüne koyup, "Ah, keşke hep böyle kalabilsen!" diye haykırdı. Bu konuda aralarında geçen konuşmanın hepsi buydu, ama Wendy bundan böyle büyümek zorunda olduğunu öğrenmişti. Bunu iki yaşına girdikten sonra anlarsınız hep. İki yaş, sonun başlangıcıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder