Zamanım Yok!..
Çok çalışıyorum Zamanım Yok!..
Tatildeyim Zamanım Yok!..
Yemek yapıyorum Zamanım Yok!..
Yemek yiyorum Zamanım Yok!..
Çocuk bakıyorum Zamanım Yok!..
Çocuk yapıyorum Zamanım Yok!..
Dizi izliyorum Zamanım Yok!..
Çekimlerdeyim Zamanım Yok!..
Konsere gidiyorum Zamanım Yok!..
Gitarımı akord ediyorum Zamanım Yok!..
Bahane....
Bahane....
Bahane....
Bitti mi?
O zaman hemen konuya geçiyorum. Burada uzun uzun yazıp kimseyi sıkmak istemiyorum, merak etmeyin.
Biz gönüllü olarak Altı Nokta Körler Derneğine sesli okuma yapıyoruz. Hemen korkmayın sesinizin özel veya tüzel olmasına gerek YOK :)!.. Önemli olan tane tane okumak. Boş zamanlarımızda bilgisayaramıza yüklediğimiz çok basit bir kayıt programı ile bunu gerçekleştiriyoruz. Eğer siz de katkıda bulunmak istiyorsanız e-mailimizden bize ulaşın : ayseninkitapkulubu@gmail.com !..
Alışveriş yapıyorum Zamanım Yok!..
Saçımı boyatıyorum Zamanım Yok!..
Kitap okuyorum Zamanım Yok!..
Kitap yazıyorum Zamanım Yok!..
Bahane...
Bahane...
Bahane...
Ben kendi adıma evde bulunduğum şu sıralarda - elimdeki kitaplardan, yüklediğim dizilerden, filmlerden- arta kalan biraz zamanım olduğuna karar verdim ve becerebildiğim kadar katkıda bulunmak için harekete geçtim. Aldım elime mikrofonu. Tabi bu arada insanın bilgisayarın parmak kadar mikrofonunu ağzına sokarak ve karşısında duymayan insanlar varmışçasına bağırarak konuştuğunda kendi sesinden ne denli tiksinebileceğini öğrenmiş oldum :p Ha bir de 5 yıllık bilgisayar mühendisliği eğitimi hiç bir işe yaramıyormuş, kafanızda bir ton algoritmayla gene de basit bir ses kayıt programının önünde sesler çıkarıp, sonra da "nereden kayıt ediyormuş ki bu" diye salak saçma bakınabiliyormuşsunuz. Hayır 4 sayfa okuduktan sonra titrek sesle insan nasıl anlamaz ki "ready"nin yanıp sönmekte olduğunu? "Recording" yazdığında ekranda, surat ifademi tahmin edebilirsiniz.
"Haaa...Kaydetmemiş yani."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder