1 Temmuz 2015 Çarşamba

temmuz

pek sevgili Julius Caesar, wikipediadan.
Temmuz'a başladığımız bu günde ancak yaz geldi sayılır Ankara'ya. Sizin olduğunuz şehirde geldi mi tabi, bilmiyorum ama güneş tam anlamıyla bir temmuz etkisi yaratmasa da, bulutlar hiç eksik olmasa da burası sonunda "yaz". Yılın bu zamanına "temmuz" gibi bir isim vermemizin ucu Sümerlere dayanıyormuş aslında bu arada. Sümerce yazılmış metinlerde çoook eski zamanlara ait kral listelerinde bir/birkaç kralın ismi olarak geçen bir Dumuzi ifadesi var. Kimi zaman çoban kimi zamansa balıkçı gibi oldukça halktan mesleklerle ilişkilendirilmiş öyle de alçakgönüllü bir kralmış herhalde diyorum ben. Sonradan, Babil dönemine falan baktığımızda Dumuzi artık bir tanrı olarak tapınılıyor hale geliyor. Eh bu bahsettiğim çoban vb. özelliklerinden dolayı da sanırım ahır hayvanlarıyla, ekinlerle, kırsal hayatla ilgili bir tanrı haliyle. Bu Dumuzi dillerde evire çevire Tammuz ve en nihayetinde Temmuz'a dönüşmüş olduğundan biz bu aya temmuz diyoruz. Peki çobanlıkla, kırsal yaşamla, ekmekle biçmekle, hayvanlarla, ahırlarla ilgili bir tanrının ismini yılın bu zamanına niye vermişler? Ben bu kısıtlı "kırsal yaşam" bilgimle pek bilemedim şimdi. Ama belki köy yaşamında yazın bu döneminde bunlarla ilgili birşeyler oluyordur da ondandır.
Romalılar için ise bizdeki gayet masum halinden çok daha farklı bir şeyler ifade ediyor temmuz ayı. Takvimin ilk haline göre yılın beşinci ayına denk gelen bu zamana ilk başlarda "Quintilis" demişler doğal olarak (yani beşinci ay). Ama sonra yalaka Roma senatosu tarafından Julius Caesar'ı onurlandırmak için doğduğu ay olduğundan mütevellit ismini kırpıp yuvarlayıp vermişler bu aya. Olmuş mu bize Julius'un July'ı. History Extra'da bu ay içinde tarihte olan tuhaf şeyler derlenmiş, okunmayı bekliyor mesela-->8 Weird Things Have Happened in July Through History . Kuzey yarımkürenin en sıcak zamanı olan adlandırılan temmuz, bir zamanlar dünyanın ilk bikinisinin görücüye çıkarıldığı ay olmuş haliyle (Neil Armstrong'un ayaklarını Ay'a değdirip hopur hopur yürüdüğü 1969'da da bir temmuz günüymüş ayrıca.)
burada da Herkülümüzü Dumuzi ile boğuşuyor görüyoruz sevgili Romalılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

So many books, so little time

Mesela.  En son yazdığımda Pazar akşamıydı. Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Pazartesi işe gittim, o hafta için planım her gün sabah ilk ...