Bazı insanlar vardır herkes için, onlarlayken cidden mutlu olduğunuzu hissedersiniz. Anlatırlarken onlar sizinkinden çok ayrı hale gelmiş dünyalarının ufak köşebaşlarını, hiç susmasınlar istersiniz. Vakit hiç geçmese...Şu an hiç bitmese...
Ama bırakın o an'ı, yıllar geçmeye devam eder. Onlar konuşurken, mutluluktan kıvranan içinize taşlar oturmaya başlar yavaş yavaş. "Bu an da geçecek, şimdi olduğumuz yer de kaybolacak." Oysa sadece yine o geniş, kirli pencerelerin önündeki soğuk tahtalarda oturup, az önce çıktığınız dersten yakınmayı bile sandıklar dolusu altından daha fazla istiyorsunuzdur.
Herşey kendi dışında değişirken zaman geçmesin, hiç ilerlemesin istiyor insan işte böyle.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ağustos '25 - Yeni Çıkanlardan Beğendiklerim
1 - The Rose (더로즈) – Trauma Tribeca film festivalinde gösterilen The Rose : Come Back to Me isimli belgeselin müziği olarak yayınlanan bir p...

-
20li yaşlarındaki Kim Sol Ah (esas kızımız kendisi) bir tasarım şirketinde çalışıyor, tüm gün oturup müşterilere, firmalara, şirketlere f...
-
Çoook eskiden, şimdinin Polinezya diye adlandırılan adalarından birinde, ada halkının şefinin sevimli mi sevimli kızı Moana, babasının t...
-
Bu diziyi nasıl izlemeye başladığımın serüvenini geçenlerde " saçmalamasam da saçmalasam " yazımda anlatmıştım. O yüzden bu yaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder