Neden hep imkansızı istiyor ki canım? Oysa çok kolay olabilirdi. Elimi uzatsam alabileceğim mesafede duran şeyler. Çok kolay olabilirdi. Her şey hallolabilirdi. Herkesi mutlu edebilirdim böylece.
Ama isteyemiyorum. Bir türlü içimden gelmiyor. Bu, gelmiyor. Öbürünü, öbür türlüsünü, o hep imkansız olanı istiyor canım. İçimdeki ses de bağırıyor habire, imkansız mı neden imkansız olsun ki. Onlara göre imkansızsa sana göre de mi imkansız olmalı? Neden öyle kabul edesin ki? Neden bu kadarını kabullenmek zorunda olasın ki?
Yanlış hayattayım. Yanlış olanda. Yanlış. Aşırı yanlış.
Kim doğru yerde ki... İyi mi olmak gerek kötü mü? En temel şeyleri klişeleri sorguluyorum bu yaştan sonra. Ne istiyorum bu hayattan? Hem biliyorum hem bilmiyorum. Hem çok yakın hemde bi o kadar imkansız. Kafamın içindeki çeperlerin dibine çökmüş düşünüyorum. Sanırım asıl duvarlar onlar, imkansızı imkansız yapanlar. O çeperleri kafamın içine çeken ise ben değilim. Ben böyle değildim onlar yaptılar. Ama yinede istiyorum yüzsüzlük mü açgözlülük mü yoksa sadece bitmeyen bir umut mu içimdeki bilmiyorum. Bir şeyler yanlış, beni bana bırakmıyorlar. Bi bıraksalar benliğime sıkı sıkı sarılsam ve ben kimim neyim bi bilebilsem, işte o zaman her şey daha kolay olacak gibi. Bilmiyorum...
YanıtlaSilPs: Kabul edersen yazdıklarının naçizane bendeki yansısı