22 Nisan 2017 Cumartesi

1998 yapımı Mulan

O kadar özenip bezenip yaptıkları seddi aşıp, imparatorlarına giden yolu yarılayan acımasız Shan-Yu komutasındaki Hunları durdurmak için Çin ordusu toplanmaya başlar. Her köydeki her aileden birer erkek, evlerinin asil bir köşesinde duran zırhını, miğferini kuşanıp, birliklerine ulaşacaktır. Fa ailesinin babası da uymak zorundadır bu çağrıya çünkü annesi, eşi ve tek kızı ile yaşadığı evin tek erkeği odur. Ama baba Fa zaten imparatora daha önceki hizmetlerinde yaralanmış ve aksayan bacağıyla zar zor adım atabilir halde olduğundan kızı Mulan son gece babasının zırhına kuşanır, beline kadar uzanan güzelim saçlarını keser ve atına atlayıp, askeri birliğin yolunu tutar. Onun böyle bir çılgınlık yaptığını gören evin tapınağındaki koruyucu ataları ise peşinden onu koruması için koca ejderhayı yollamak isterler ve bunun içinde ufak - ve çılgın - ejderha Mushu'yu görevlendirirler. Kader karışıktır, babası için kendini feda eden Mulan, yanında Mushu ve şans çekirgesi ile birlikte komutan Shang'in birliğindeki diğer askerlerin arasında buluverir kendini. Erkeklerin dünyası çok farklıdır, askeri eğitim çok daha farklıdır.
Mulan'ın hikayesi aslında Çin'de oldukça bilinen bir efsaneymiş "Ballad of Mulan" olarak adlandırılan bir şiir şeklinde, Disney onu bu kadar şahane bir çizgi film haline getirene kadar. Gerçek bir kişilik kendisi, hakikaten de erkek kılığına girip, uzun süre orduda görev yapmış. Tam tarihine karar veremeseler de Kuzey ve Güney Hanedanları dönemi olan 386-589 yılları arasındaki döneme denk geldiğini söylüyorlar. Gerçekte erkek kardeşi de var ve çok ufak olduğundan, babasının da durumu çizgi filmdeki gibi olduğundan Mulan atlayıp gidiyor orduya. Başarılarından dolayı imparator, çizgi filmde de olduğu gibi, Mulan'a yüksek rütbeli bir danışman görevi vermek istiyor ama Mulan eve dönmesi gerektiğini söylüyor. Çizgi filmin aksine tüm bunlar olurken hiç kimse Mulan'ın kadın olduğunu fark etmiyor. Ancak sonraları, birlikte savaştığı askerler köyüne onu ziyarete gidince anlıyorlar gerçeği. Yalnız var ya tam 12 sene (!!!) savaşta görev alıyor Mulan, acayip başarılı bir general haline geliyor bu seneler içinde. Tam 12 sene erkek olarak herkesi inandırıyor yani. Cidden çok güçlü bir kadınmış demek ki.

Disney'in Mulan portresine gelirsek, bence gayet de başarılı bir iş yapmış görünüyorlar. İlk 3 prensesinden sonra Disney'in girdiği bu "kendini bulmaya çalışan, çevresi tarafından farklı görülen, içindeki kişilik çevresi tarafından kabul görmediği için toplumda bocalayan, arada kalan, olduğu kişiden utanan" prenses imajının çok da güzel bir anlatısı olmuş Mulan. En başta tam olarak nasıl bir insan olduğunu anlıyoruz. Ailesini çok seviyor, onlar da onu. Dönemin kafasıyla da olsa aslında ailesi onun için en iyisini istiyor, iyi bir evlilik yaparak hem toplum içinde güzel bir yeri olsun hem de mutlu olsun istiyorlar. Mulan da ailesini mutlu etmek istiyor, onları utandırmak istemiyor. Evlenmemek de istemiyor, insanlarla iyi geçinmek, mutlu olmak istiyor. Ama işte, Mulan'ın tek suçu, yani aslında insanlar tarafından tuhaf görülmesinin, çok da uyum sağlayamamasının nedeni, biraz sakar, biraz şaşkın, bolca da akıllı olması. Film boyunca hemen hemen her durumdan aklını kullanarak, kendini ve imkanları zorlayarak kurtuluyor Mulan. Ama çoğu zaman iyi niyetle, akıllıca giriştiği işler sarpa sarıyor olduğundan ya da ortalığı her seferinde biraz fazla dağıttığından insanlar onu hiçbir işe yaramaz, onların kıstaslarına göre kadın olmayı bilemeyecek bir tuhaf olarak görüyor.
Disney'in hikayesinde hoşuma giden nokta ise şuydu: Mulan kendini erkek kılığına sokarak, babasının yerine askere gidiyor evet ama hikayenin hiçbir noktasında "erkeksi" bir hali olduğuna dair bir alt metin yok. Yani hikayesinin ana temasını ne bileyim bir Rose of Versailles'teki Oscar karakterinin yaşadığı ikilem oluşturmuyor. Mulan'dan "kadın" olabilmesi beklenirken o da aslında kadın. Sadece onların beklediği davranışlar içinde değil. Yoksa öyle bir "tomboy" değil, kaba değil, hareketlerinde bir cinslik yok. Aksine oldukça zarif mesela ama savaşçı kimliğinde bu zerafetinin aklıyla birleşmesinin ona kuvvet verdiğini görüyoruz. Esas oğlanımız da diğer Disney prenseslerinden bir tık daha farklı tabi. Mulan'ın birliğinin genç komutanı Li Shang, bir yandan ünlü general olan babasını onurlandırmak isterken bir yandan da emrindeki birliğe kendini kanıtlamaya çalışan bir genç. Tumblr'da gördüğüm şu aşağıdaki gif aslında Shang'i ve diğer Disney prensleri çok iyi açıklıyor:
gifler Daily-Disney'den

Diğer karakterlerse bir ayrı güzeldi. Mulan'ın babasında o zarafeti, asaleti ve sevgi dolu kişiliği görebiliyoruz. İmparatorun ekranda belirmesi bile insanın içine huzur dolduruyor mesela. Mulan'ın asker arkadaşları inanılmaz eğlenceli, hele Eddie Murphy'nin sesiyle ortamı ateşe veren Mushu süperdi. Ama asıl, filmin kötüsü, Hun komutanı Shan-Yu herhalde en karizmatik Disney kötüsü olabilir. Miguel Ferrer'in sesi zaten çok delice bir şey, üstüne bir de o çizimi, o gözler, o davranışlar. Ama gene de benim favorim büyükanne. Göründüğü bir iki sahnede bile ortamı ele geçiriveriyor, hem o ilk baştaki çekirge sahnesi hem de sondaki beni de orduya yazdırın temalı bakışı, dünyalara bedel.
Müzikler konusunda ise Disney müzikal olayını hepten ikinci plana atmış gibi duruyorken Mulan'ın öncesinde, burada pek de yerinde müziklere imza atmış durumda. Filmin içindeki şarkılar az ve öz ama mükemmel. Asıl damga vurması beklenen şarkılar bitiş jeneriğine saklanmış.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...