16 Ocak 2015 Cuma

ailemden biri, Craig Parker

Benim böyle bir ailem var. Yıllardır içinde büyüdüğüm dünya böyle filmlerden dizilerden kitaplardan oluştuğu için, kendime de bir aile kurmuşum farkında olmadan. Bazı oyuncular var örneğin, böyle gördüğüm zaman ailemden birini görmüşüm gibi mutlu oluveriyorum. Kafamdaki Neverland'de onlar tavsiye aldığım, danıştığım, dertleştiğim aile üyeleri gibi geliyor. Misal hep söylendiğim Liam Neeson. Büyük amcam o benim, böyle baba yarısı, hakikaten baba gibi adam. Jackie Chan daha ilkokuldayken tatlı tatlı dövüşmeyi öğreten, ailede herkesin sevdiği samimi, şakacı, sevimli dayım. Böyle uluslararası bir aile işte benimkisi. Geçenlerde fark ettiğim üzere ise bir de küçük amcam varmış benim: Craig Parker.
Xena'nın Prens Sarpedon'u
Craig Parker'ı yıllardır nerede görsem içimde bir sıcaklık olur, o da aileden biriymiş meğerse. İlk defa nerede gördüğüm tam olarak hatırlayamıyorum dolayısıyla, çünkü aslında ilk gördüğümde benimsemiş sonra da nerede görsem aa bu da Craig amcam diye çok dikkat etmemişim. Oysa daha ben çook ufakken (tamam o kadar da değil) Xena'nın 3 ayrı bölümünde 3 ayrı karaktere bürünmüş olarak izlemişim ben onu. Craig istikrarlı bir şekilde dizinin 2., 4. ve 6. sezonlarında çılgın aşık bir prensi-Prens Sarpedon'u, bir tiran olan Kral Cleades'i ve mitolojik kahraman Bellerophon'u canlandırmış. Ben bunu önceki sene Xena'yı yeniden izlemeye oturmuşken "For Him The Bell Tolls" bölümünde Prens Sarpedon kılığındaki genç mi genç halini görünce fark ettim.
ah Haldir vah Haldir
LOTS'in Darken Rahl'ı
Spartacus'ün Claudius Glaber'i
Sonra düşündüm ki Craig amcamı The Lord of the Rings: The Two Towers'da pek asil bir elf olarak, Haldir olarak izlemiştim. Ama en çok Legend of The Seeker'da o muhteşem Darken Rahl karakteri içinde Craig Parker resmen döktürüyordu bence. 2 sene sonunda kesilen dizi hala içimde büyük bir yaradır. Ne akla hizmet böyle birşey yaparlar ki? İzleniyor işte, hem de deli gibi. Neden bitiriyorsunuz ki?
Her neyse, Darken Rahl bence Craig Parker'ı da tanımlayan roldü. Tabi bunu diğer rollerinin pek çoğunu izlemeden söylüyorum ama elimde değil. Siz de suratına baktığınızda o kötücül, her an bir hinlik yapacak ama bunu saman altından yapıp sizi ters köşeye yatıracak ancak bir yandan da içinde, en derinlerde sevgiye muhtaç, iyilik dolu bir kalbi olan o ifadeyi görmüyor musunuz? Ben görüyorum, yani Parker hep nedense bir içten içe bir kötülük yapacak yaramaz çocuk halinde bakıyor. Zaten sonraki projesinde de bu kötülüğe bürünmüştü, Spartacus'ün kötü adamlarından biriydi. Tek bölümde pek az göründüğü Sleepy Hollow'da bile Albay Tarleton olarak kötü şeyler yapıyordu. Ama onu en son izleme zevkini tattığım yer Reign. Bahtsız İskoç kraliçesi Mary Stuart'ın Fransa Sarayı'ndaki entrika dolu hikayesinde Craig Parker bir de baktım ki Lord Narcisse olarak koskoca Fransa kralına şantaj ediyor. Bununla da kalmıyor, Fransa'yı perde arkasından yönetmeye çalışıp, tarihin en pislik savaşlarından birini, mezhepler arası çatışmaları tetikliyor. Vay Craig Parker vay. Gene hop diye geldin ortaya, karıştırdın herşeyi. Seni kötü seni.
Reign'in Lord Narcisse'i
Demek istediğim Craig benim Yeni Zelandalı amcam. Tv filmlerinde, fantastik dizilerin konuk oyuncusu olarak rol alsa da, ben onu izlemeye devam ediyorum. Size de tavsiye ederim.
(Ayrıca köklerinin büyükbabası tarafından Edinburgh'tan geldiğini de söylemek isterim, ahh işte hep bu İskoçya :) )

2 yorum:

  1. Ben teşhise yardımcı olayım.. Bu amcayı sebepsiz yere bu kadar sevme nedenin bence kendisinin --özellikle de Xena yıllarında-- Jason Biggs'in American Pie'daki haline benzemesi :D :D

    Ek detay 1: Lucy Lawless'la Spartacus'te de bir araya geldiklerini yeni farkettim.

    Ek detay 2 : Önceki sene Xena'yı yeniden izlemeye oturacak kadar boş vaktin ve nostaljikliğin olmasını kıskanmış bulunuyorum : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ehehe zaman bulamadım ki, bir sezon falan izleyebildim ancak.
      ben american pie'da biggs'i hiç sevmezdim ki, gerçi evet bir aile insanı samimi bir havası var ama ben finch'i severdim böyle bir ilginçti kendisi:p

      Sil

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...