5 Aralık 2012 Çarşamba

balta büyüklüğündeki biscottim

Cey'in sihirli tariflerinden birini denedim. Kakaolu Fındıklı Biscotti. Hem de bu sefer hakikaten kendim denedim, evde kimse yoktu, annem sabahtan otobüse binmiş akşama eve gelecekti. Abimle yengem de geleceği için sürpriz olsun dedim.
malzemeleri dizdim
Efenim biscotti dediğimiz şey, Latince "biscottos"tan gelip, tekil hali İtalyanca biscotto olan ve bu kelime anlamıyla iki kere pişirilmiş demek olan bir çeşit kurabiye. Bilinen ilk tarifi 8.yy.dan kalma. Özellliği ise iki kere pişilmiş olmasından dolayı uzun süreler saklanabilmesi.
toz malzemeleri karıştırmak iyi güzel hoş
Böyle bir yiyecekse ortaçağdan önceki vakitlerde dünyamız üzerinde oldukça işe yarar tahmin ettiğiniz gibi. Makedonya'dan yola çıkıp bir deli İskender'in peşinde Hindistan'a kadar koşturduğunuzu düşünün, elflere rastlamadığınız sürece lembas yerine elinizi çıkınınıza attığınızda çatır çutur biscotti var, oh mis.
elde kalan triolade
Günümüzde bu çatır çuturluk kahveye, çaya, süte bandırmak suretiyle giderilebiliyor. Hatta özelliği bu biscottinin bir anlamda. Cey'in tarifi kakaolu fındıklı, bitter çikolata-kakao-büyük büyük kırılmış fındıklar içeriyor.
şekerle çikolatayı güç bela karıştırdı bizim emektar alet
Tabi ben akşamın bir vakti yapmaya başladığım için elimde Milka'nın bir hezeyan anında aldığım ve haftalardır öylece duran org büyüklüğünde Triolade'si vardı, onu kullandım, zaten bitter sevmem yemem. Fındıklar da annemin daha önceden ince ince çekip kavanoza doldurduğu şekilde duruyordu, direkt onları kullandım.
en son bu kadar parçalayabildi
Tarife verdiğim linkten detaylıca bakabilirsiniz. Ben de aynen okuduklarımı uygulamaya çalıştım. Ama sonuna geldiğimde hamuru o derece cıvık beklemiyordum, kabın içinden spatulayla sıyırdıktan sonra spatuladan ayırmakta güçlük çektim önce. Sonra tezgahın üstünden alıp da tepsiye güç bela attım.
yumurtalar bu hale nasıl geldi bir ben bir de allah bilir neler çektim
Bir de az bu dedim kendi kendime, tarifteki hamuru ikiye ayırma kısmını takmadım. Ama o ufacık hamur fırının içinde tuttu büyüdü de büyüdü. Kabardı, genişledi, Sabrina'daki erkek hamurunu mu kullandım acaba diye bakındım fırının camından bir süre.
mikserin hamur çırpma şeysi bu hale getirdi en son
Çıkarıp, kestiğimde ise her bir parçası balta kadar oldu. Alın elinize, fırlatın, hıncınızı çıkarın. O yüzden tırstım bir daha fırına sokmadım sertleşmesi için. Halbuki çok da aşırı sert olmadı, sadece boyut problemi vardı.
yağlı kağıdın üstüne atabildiğim hamurun şekli şemali yoktu tabi
Benim denemem beğenilmedi, bardağa sokulamayacak büyüklükte yaparsam öyle olur. Ben yapılmışlarını yemeğe devam edeceğim ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...