7 Ekim 2012 Pazar

To Rome With Love (2012) - Woody ile bu kez Roma'dayız

Onun kamerasından sanki herşey olduğundan çok daha güzel, çok daha estetik görünüyor. İnsanlar daha bir güzel, renkler daha bir yumuşak, hayat her türlü güzelliğe, mutluluğa açıkmış gibi oluyor. Woody Allen bir masalcı gibi, oturuyor yatağınızın yanıbaşına güldürüyor, ağlatıyor ama sonunda içinizde mükemmel bir gülümsemeyle uğurluyor uykunuza.
Bu kez de Roma'ya aşık etmek için anlatıyor masalını. Amerikalı turist Hayley ile Venedik Meydanı'nın kıyısında dikilip yol sorarken Roma'nın en yakışıklı, en tatlı avukatına rastlayıp aşık olunabileceğine inanıyoruz mesela. Çok farklı iki ailenin tanışmasının aslında o kadar da kötüye gitmeyebileceğini, tüm absürdlüğüne rağmen sonunda çok mutlu olabileceklerine inanıyoruz.
Sıradan, sizden bizden bir orta sınıf olan Leopold ve karısı Sofia ile şöhretin ne kadar gel-geç gönüllü olabileceğini yaşayarak görüyoruz ve hayatımızın aslında en basit, en sıradan halinde diğer herşeyden çok daha güzel ve anlamlı olabileceğini inanıyoruz.
Genç evli çift Antonio ve Milly ile hayatın çok daha heyecanlı şeyler barındırabileceğini görüyoruz. Ve onları dışarıda aramak yerine birbirlerinde de bulabileceklerine inanıyoruz.
Başarılı ve zengin mimar John'un gençliğinin heyecanlarını ve kararlarını, Roma sokaklarında, harabelerinde, eski dairesinde genç halinin peşine düşerek muhasebe etmesini izliyoruz. Sonuçta Roma ona çok güzel şeyler yaşattığını ve hiçbirinden pişman olmaması gerektiğini söylüyor.
Benim için hep kocaman güzel bir gezinti oluyor Woody Allen filmleri. Kısacık da olsa mutluymuşum gibi oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...