28 Ekim 2012 Pazar

Şehriban Teyze'nin Doğal Cilt Bakım Kili - evet bu işe de el attım

Sonumu hiç hayırlı görmüyorum. Eğer olur da bir şekilde dayanabileceğimden de fazla bir süre memur olmaya devam edersem, hakikaten çok pis saçmalayacağım. Biliyorum. En son bunu yaptım mesela. Gittim sırf bu delilik halinden marketin rafında ne görüyorsam aldım resmen. Özellikle bu Şehriban Teyze ürünlerinden.
"1969'dan beri" ibaresini taşıyan bu ürünlerden biri kil. Doğal Cilt Bakım Kili yazıyor. Şehriban Teyze Kilin Faydaları diyor üstünde :

  • Cillteki gözenekleri temizler.
  • Siyah nokta, sivilce, akne oluşumunu engeller.
  • Cildi canlandırır, güzelleştirir.
Tabi ben gördüğüm anda bunları mestoluyorum. Sanki bundan önceki milyonlarca üründe aynı şeyleri yazmamışlar gibi, sanki tüm kozmetik piyasası aynı şeyleri vaadetmezmiş gibi. Kanıyorum. Çünkü ihtiyacım var kanmaya, çünkü o kadar çaresizce bir şeylere sarılmam lazım, bir şeylere kanmam lazım ki diğer şeyleri unutabileyim. Kanıyorum, alıyorum ve eve getirip deniyorum.

Paketin üzerinde ayrıca kullanım şekli ve kullanım sıklığı  konusunda da direktifler var. Ilık suyla macun kıvamına getirip, göz çevresi ve dudaklar dışında sürecekmişim. Dudaklarıma hangi akla hizmet sürecekmişim acaba dedim ben önce birkaç saniye ama neyse. İki haftada bir kullanın diyor bir de. Yüzümüzü iyice kagire çevirmeyelim diye herhalde.
Suyu ısıtıcıda ısıttım ben önce. Tabi unutup kaynamasına sebep olduktan sonra musluktan akan suyla ılıtmaya çalıştım. Kap diye de bu ufak boy yoğurt kabı vardı bir tane evde onu kullandım (ehehe, eskiden saksı yapardık bunlardan ne günlerdi onlar öyle turist ömerli barış manço'lu). Bunca yıl sonra bir yoğurt kabına kadar işi düşen 20lerinin ortasındaki genç insan olmak biraz koydu koymasına da napalım, çamur nihayetinde.
Bu suyun sıcaklığını ayarlayamadığımdan dolayı miktarını da tutturmayı beceremedim. Hayır çocukluğumun her yanı köyde olsun lojmanda olsun çamurlar yaprakla otla tozla böcekle bezenmemiş olsa anlayacağım bu beceriksizliğim ama, olmadı işte. Su çok oldu, ekledikçe ekledim kilden. Bir türlü koyulaşmadı. Çamurlaşmadı. İçinde topak topak oldu mu bir de. Elimde tahta çubuk habire karıştırıyorum. Tere suya karıştım, Şehriban Teyze'nin kili çamur olmadı. Sonunda topakların dışında kalan kısımdan bir miktar çaktırmadan banyoya döktüm. Suyu metodik olarak azalttıktan sonra nihayet çamurlaştı kar
Başladım yüzüme sürmeye. İlk birkaç saniye tuhaf geliyor ama sonra güzel hissediyorsunuz. Rahat hatta. Böyle yeniden asma yapraklarına çamur doldurup, yalancıktan dolma yaptığınız vakitlere gidiyorsunuz ayna karşısında. Elinize yüzünüze bulaştıkça çamur, sanki birazdan gene gül ağaçlarını zakkum dikenlerini geçip yokuştan otların arasına atlayacakmışsınız gibi geliyor.
Altı üstü bir yeşil çamurla ne çok nostalji yaptıysam ben de, hay yarabbim. Neyse, sürdükten sonra yüzünüzün gerginleşmesine göre bir 10 dakika bekletin yazıyor yine paketin üstünde. Ben ilk beş dakika saatime bakıyordum sonra unutup gitmişim. Yaklaşık 25 dakika sonra yıkadım. Gene de tam kurumamıştı benim yüzümdeki çamur. Yüzüm de çok gerginleşmemişti. Çok yağlıdır zaten benim yüzüm, gerisi tüm cildim kupkuruyken yüzümde bir kendini bilmezlik var böyle işte. Yıkarken kolay çıkmayacak diye endişe ediyordum ama iki dakikada çıkıveriyor çamur. Şimdilik temiz, ferah, böyle bir canlı hissettirdi. Hafiften de beyazlatıyor sanki ama emin değilim, ben hep solgun görünüyorum ondan olabilir.
Bakalım, birkaç ay paketteki kil bitene kadar kullanıp durumu söylerim. Doğal malzemelerle maceralarım devam edecek, sırada Şehriban Teyze'nin deniz tuzu var.
Pakette bir de web adresi var, kontrol etmek isterseniz Efendi Kozmetik. Kimdir necidir bilemem ben tabi.

3 yorum:

  1. Yalnız sis çok pis, etrafı batıracak, oyalayıcı cinsten bir işlem gibi görünüyor. Yalnız esra memur olacaksan uzun süre en azından ne bileyim bence uzman falan olup, burberry (öğrendim cümle içinde kullanmak istedim) falan alıp sür :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. demeye çalıştığım uzun süre memur olacağım değildi,eğer o kadar süre kalırsam dedim tam delirmiş olacağım yani bu kil işini falan geçmiş olacağım ne burberrysi kalır ne başka bir şeyi.etrafı dalan batırması kötü değilki eğlenmiş oluyor insan ya.

      Sil
    2. valla o çamuru görünce benim aklıma kaplumbağa yapmak geldi,o şekilde eğlenceli olabilir :)

      Sil

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...